7. Hukuk Dairesi 2015/7240 E. , 2016/6924 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü;
Davacı, davalı işyerinde mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının rakip firmada iş bulması nedeniyle iş akdini kendisinin sonlandırdığını, bunun üzerine devamsızlık tutanakları tutularak iş akdinin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Yargıtay kararlarına göre uzun süredir çalışmakta olan işçinin herhangi bir neden olmaksızın tüm yasal haklarından vazgeçerek iş yerini terk etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı, davacının mağaza personeli olarak işe başlayıp başarılı çalışmaları nedeniyle mağaza sorumlu yardımcısı görevine yükseldiği, mesleğinde başarılı olan bir kişinin iş akdinin sona ermesine müteakip aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir şirkette işe başlamasının makul görülmesi gerektiği, davalı şirket tarafından feshe haklılık kazandırmak amacıyla içeriği doğrulatılmayan devamsızlık tutanakları tutulup noter kanalıyla fesih bildiriminin gönderildiği, bu durumda haklı bir neden olmaksızın iş akdi feshedilen davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı yönünden davanın kabulüne diğer talepler yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
İşçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermez. Devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde, işverenin derhal ve haklı nedenle fesih imkanı bulunmamaktadır. İşçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da yakınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller, işe devamsızlığı haklı kılan nedenlerdir. Mazeretin ispatı noktasında, sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlara da değer verilmelidir.
Devamsızlık süresi, ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü ya da bir ayda üç işgünü olmadıkça, işverenin haklı fesih imkanı yoktur. Belirtilen işgünlerinde hiç çalışmamış olunması gerekir. Devamsızlık saatlerinin toplanması suretiyle belli bir gün sayısına ulaşılmasıyla işverenin haklı fesih imkanı doğmaz.
Somut olayda davacı iş akdinin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiğini iddia etmiş, davalı davacının rakip firmada iş bulması nedeniyle iş akdini kendisinin sonlandırdığını bunun üzerine devamsızlık tutanakları tutularak usulüne uygun olarak iş akdinin feshedildiğini savunmuş, mahkemece uzun süredir çalışmakta olan işçinin herhangi bir neden olmaksızın tüm yasal haklarından vazgeçerek iş yerini terk etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı ve mesleğinde başarılı olan bir kişinin iş akdinin sona ermesine müteakip aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir şirkette işe başlamasının makul görülmesi gerektiği gerekçesi ile iş akdinin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden fesih olayına ilişkin davalının tutmuş olduğu tutanaklar dışında başka bir delil bulunmadığı, tanıkların husumetli olduğu ve/veya feshe ilişkin doğrudan görgüye dayalı bilgi sahibi olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan Dairemizce aynı gün karar bağlanan davalı nezdinde çalışıp aynı işi yapan işçilerin açmış olduğu Dairemiz 2015/6261, 2015/6262, 2015/7228 ve 2015/7240 E. sayılı dosyalarının incelemesinde; davacı işçilerin hepsinin mağaza sorumlusu sıfatıyla çalıştıkları, tüm dosyalarda fesih olayının 2012 yılının Ekim ve Kasım aylarında gerçekleştiği, tüm işçilerin fesihten kısa süre süre sonra aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir şirkette işe başladığı, tüm dosyalarda davacı işçilerin birbirine tanıklık yaptığı tespit edilmiş olup, davacının diğer işçilerle birlikte hareket ederek aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir şirkette işe başlamak amacıyla iş akdini sonlandırdığı ve davalının usulüne uygun şekilde devamsızlık tutanakları tutarak iş akdini feshettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece tüm bu hususlar gözetilmeksizin, iş akdinin davalı tarafından devamsızlık gerekçesi ile haklı nedenle feshedilmesi karşısında kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.