Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4945
Karar No: 2019/4828
Karar Tarihi: 27.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/4945 Esas 2019/4828 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/4945 E.  ,  2019/4828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacılar ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    A- Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının ... eşi ile çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacı ..."in maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; B.K. 43-44 (TBK 51-52 MD.)maddeleri gereğince takdiren %20 oranında indirim yapılarak 62.485,83 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bu miktarın 1000 TL sine 25/04/2007 ölüm tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı ..."in defin ve taziye giderleri talebinin reddine, diğer davacılar ...ve ..."in SGK tarafından karşılanmayan zararları bulunmadığından maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı ... için 20.000 TL, davacı ...ve ... için 15.000"er TL manevi tazminatın 25/04/2007 ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
    ... eşin ölen sigortalının desteğinde bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, ... eşin destekten yoksun kalma tazminatından hakkaniyet indirimi yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Dosyanın incelenmesinden hükme esas alınan hesaba ilişkin bilirkişi raporu tarihinde davacı ..."nin evlenme ihtimali"nin rapor tarihi itibariyle % 2 olmasına rağmen ... olduğu gerekçesiyle % 8 olarak uygulandığı anlaşılmaktadır. Şu halde davacı ..."nin maddi zararına hükmedilirken ... olduğu gerekçesiyle evlenme ihtimali oranının yüksek uygulanarak zararın belirlenmesi karşısında belirlenen bu zarardan Mahkemece Türk Borçlar Kanunu"nun 51. ve 52. maddeleri gereğince hakkaniyet indirimine de ayrıca gidilmesi amacı aşmış ve hakkaniyete uygun olmamıştır.
    B- İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Ölüm olay tarihinden sonra gerçekleşmiş ise zarar ölüm ile gerçekleşeceğinden ölüm tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği hususu da gözden kaçırılmamalıdır.
    Somut olayda, dava konusu iş kazasının 19/04/2007 tarihinde meydana geldiği, sigortalının 25/04/2007 tarihinde vefat ettiği, dava dilekçesi ile tazminat talepleri açısından olay tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği anlaşılmaktadır. O halde davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile sadece dava değerinin artırıldığı, diğer talepler bakımından dava dilekçesinin esas alınması gerektiği dikkate alınarak hükmedilen bütün tazminat tutarlarına ölüm tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken ıslah ile talep edilen maddi tazminat tutarı hakkında faize hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
    C- Dosya kapsamından, sigortalının iş kazası sonucu vefat ettiği, olayın meydana gelişinde % 30 oranında karşıt kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
    Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı ... eş yararına hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminat tutarı ile davacı çocuklar yararına hükmedilen 15.000,00"er TL manevi tazminat tutarları azdır.
    2- Davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
    3- Usuli kazanalılmış hak, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Somut olayda; 30/07/2014 tarihli hesap raporunda davacı ... eşin zararının evlenme ihtimali nazara alınmadan belirlendiği, davalı ...Ş. vekilinin bu rapora itiraz ettiği, itiraz üzerine düzenlenen 06/04/2015 tarhli hesap raporunda davacı ... eşin zararının % 8 oranında evlenme ihtimali indirimi yapılarak belirlendiği ancak önceki davalı itirazı üzerine alınmasına rağmen bu son raporda belirlenen zararın ilk hesap raporunda belirlenen zarardan daha fazla olduğu, şu halde davalı ...nin usuli kazanılmış hakkının ihlal edildiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; 30/07/2014 tarihli hesap raporundaki verilerin göz önünde bulundurulması, işlemiş devrenin bu raporda kabul edilen tarihten ileri çekilmemesi ve bu rapordan sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki farkların rapora yansıtılmaması suretiyle belirlenen zarardan % 8 oranında evlenme ihtimali indirimi yapılarak davacı ... eşin maddi tazminat talebi ile ilgili karar vermektir.
    O halde, davacılar vekili ile davalı ...Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi