22. Hukuk Dairesi 2014/5241 E. , 2015/16505 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde sondaj ustası olarak 11.08.2004 yılında çalışmaya başladığını, aralıksız ve sürekli olarak iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar çalıştığını, davalı tarafça maaşlarının düzenli olarak ödenmemekte iken en son olarak 2012 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran ayları maaşlarının ödenmemesi üzerine kanuni fesih hakkını kullanarak iş sözleşmesini feshettiğini, gerçekte çok daha fazla ücret aldığı halde resmi kayıtlarda kazancının son aylar hariç asgari ücret olarak gösterildiğini, davalıya ait iş yerinde sabah 07.00"den kış döneminde 18.00-18.30 yaz döneminde ise 20.30-21.00"a kadar çalıştığını, yine hafta tatillerini çalışarak geçirdiğini, genel tatillerde ise dini bayramların birinci günü hariç çalışmaya devam ettiğini, çalıştığı süre içerisinde yıllık izin hakkınıda kullanmadığını, davalı tarafça kullanılan şirket içi yazışma formu başlığını taşıyan ve işe giriş ve çıkışlarda yapılması gerekenleri gösteren yazılı metin incelendiğinde iş yerinde işçilere karşı kanuni olmayan işlemlerin uygulandığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ilk işe girişi ve çalıştığı sürelerin tam olarak kuruma bildirildiğini, davacının ilk olarak 11.08.2004 tarihinde şirketlerinde çalışmaya başladığını, 26.01.2005 tarihinde iş yerini terk ettiğini ve bu sebeple iş sözleşmesinin şirketçe haklı olarak fesih edildiğini, daha sonra davacının 13.04.2005 tarihinde işe başladığını ve 14.10.2006 tarihinde istifa ettiğini, buna ilişkin dilekçesinin iş yeri kayıtları içinde mevcut olduğunu, daha sonra 29.11.2006 tarihinde yeniden işe başladığını ve 16.08.2007 tarihinde iş yerini terk ettiğini, işe dönmesi için kendisine ihtarname çekildiğini, işe dönmeyince haklı olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının iş sözleşmesini tek yanlı ve haksız olarak fesih ettiğinden kıdem tazminatı talebininde reddinin gerektiğini, iş yerinde yıllık izinlerin tam olarak kullanıldığını, iş yerinde dini bayramlarda, hafta ve genel tatillerde çalışma olmadığını, fazla çalışma yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlıklar davacının hizmet süresi, hafta tatili alacağı bulunup bulunmadığı ve yıllık izin hakkı bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
Davacı davalı iş yerinde 11.08.2004 tarihinden itibaren kesintisiz olarak çalıştığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının 16.08.2007 tarihinde işten ayrıldığını ve başka iş yerinde çalıştığını, 11.12.2007 tarihinde tekrar davalı şirkette işe başladığını, 29.07.2009 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını ve sonrasında 07.09.2010 tarihinde tekrar çalışmaya başladığını belirtmiştir. Davacının sigortalı hizmet cetveli incelendiğinde davacının 11.08.2004 tarihinde davalı şirkette işe girişinin bulunduğu, çalışma süresi boyunca farklı sicil numaralı şirketlerde işe giriş çıkışlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosyada bulunun şirket içi yazışma formu başlıklı belgede işçilerden işbaşı yapmadan bir adet ibraname ve bir adet boş dosya kağıdına imza alınacağı, ibranamelere çıkışında giriş çıkış tarihinin yazılacağı, boş kağıtların şantiye sorumlusu tarafından doldurulacağının yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu belgede değerlendirilmek suretiyle davacının sigortalı hizmet cetveline göre çalıştığı şirketler belirlenerek, bu şirketlerin davalı şirket ile bağlantısı olup olmadığının tespit edilmesi ve hizmet süresinin buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
3-Davacı yıllık izin kullanmadığını ve davalı tarafından yıllık izine ilişkin olarak sunulan suret yıllık izin belgelerini kabul etmediklerini beyan etmiştir. Dosyada bulunan yıllık izine ilişkin belgelerin suret olduğu ve asıllarının sunulmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece gerekli görülmesi durumuda yıllık izin belgelerinin asılları dosya kapsamına alınmak suretiyle davacı taraf isticvap edilerek yıllık izin belgelerine karşı diyecekleri sorulmalı ve sonucuna göre yıllık izine ilişkin belgelerin değerlendirilmesi gereklidir.
4-Kabule göre de davacının dava dilekçesinde kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağı dışındaki alacak taleplerine kanuni faiz talep etmesine rağmen mahkemece dava tarihinde talep edilen miktarlar bakımından genel tatil, hafta tatili ve ücret alacaklarına mevduata uygulanan en yüksek banka faizinin uygulanması hatalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.