Esas No: 2021/20828
Karar No: 2022/15267
Karar Tarihi: 31.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/20828 Esas 2022/15267 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların yönetim kurulu üyeliği süreleri ve suç tarihi sırasında kimlerin üye olduğu araştırılmadan eksik kovuşturma ile hüküm kurulduğu belirtilen bir ceza davasıyla ilgili mahkeme kararı değerlendirildi. Kanunda yapılan değişiklikler ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı göz önüne alındığında sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki ''basit yargılama usulünün'' uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca gerekçeli karar başlığında hatalı tarih yazıldığı da belirtildi. Kanun maddeleri: 1163 sayılı Kanun, TCK'nun 75. maddesi, 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1163 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Kooperatif ana sözleşmesi, olağan ve olağanüstü genel kurul toplantı tutanakları ile karar defteri denetime olanak verecek şekilde dosya içine getirtilip incelendikten sonra, sanıkların kaç yıllığına yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ve suç tarihinde kimlerin yönetim kurulu üyesi oldukları tespit edilip, sanık ...’nun 30/12/2013 tarihinde istifa ettiğini beyan etmesi karşısında istifasına ilişkin belgelerinin onaylı suretleri temin edilip kooperatife tebliğ edilip edilmediği ve işleme konulup konulmadığı araştırılıp belirlenmesinden sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
1- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi ile TCK'nun 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2- 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 E. 2020/33 K. sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d maddesinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
3- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ''01.07.2015'' yerine ''30/06/2015'' olarak hatalı gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca, isteme kısmen uygun olarak, BOZULMASINA, 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.