16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2819 Karar No: 2013/2623 Karar Tarihi: 28.03.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/2819 Esas 2013/2623 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2013/2819 E. , 2013/2623 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında Çengeldere Mahallesi çalışma alanında bulunan 1487 ada 2 parsel sayılı 673,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz üzerinde ağaçlık bulunduğu, Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü"nün 18/05/2010 tarih ve 4653 sayılı yazılarına istinaden tamamının eylemli orman vasfında olduğu şerhleri verilerek ağaçlık niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın eylemli orman olmadığı, kendi zilyetliğinde bulunduğundan adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne, (B) harfi ile gösterilen kısım yönünden reddi ile, çekişmeli taşınmazın tespit gibi 2/B vasfıyla Maliye Hazinesi adına tesciline, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki mevcut şerhin kaldırılarak "İş bu taşınmaz bahçe olarak ... oğlu ..."ın kullanımındadır." "İş bu taşınmaz üzerinde ağaçlık bulunduğu Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğünün 18.05.2010 tarih ve 4653 sayılı yazısı ve dosya arasında bulunan teknik bilirkişi ..."in 05.09.2011 günlü krokili raporunda (B) harfi ile gösterdiği ve 254,32 metrekarelik kısmı eylemli orman vasfındadır." şeklinde düzeltilmesine, beyanlar hanesinin diğer kısımlarının aynen bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, mahallinde yapılan keşifte sadece birer fen ve orman bilirkişisi hazır bulundurularak ve keşif sonrası da bu teknik bilirkişi raporları esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmişse de, söz konusu bilirkişi raporlarında (A) ve (B) olarak gösterilen kısımların toplamıyla çekişmeli taşınmazın gerçek yüzölçümünün büyük oranda farklı olması nedeniyle bu bilirkişi raporları esas alınarak verilen kararın infazı kabil olmadığı gibi çekişmeli taşınmaz üzerindeki kullanım durumu yöntemince araştırılmadan ve taşınmazın niteliği hakkında ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmiş olması da doğru değildir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yerel bilirkişi ve yöntemince belirlenecek taraf tanıkları ile birer orman ve ziraat mühendisi bilirkişiler ile fen bilirkişisi huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılarak 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıklara çekişmeli taşınmazın fiilen, ne şekilde ve ne kadar süreyle kim veya kimler tarafından kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, orman ve ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinden taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın niteliği ve kullanım durumu uydu ve hava fotoğraflarının yöntemince incelenmesi ve değerlendirilmesiyle bilimsel verilere uygun olarak saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden tarafa iadesine, 28.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.