14. Hukuk Dairesi 2016/11952 E. , 2019/4033 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.12.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı ... Yapı Ltd. Şti bakımından tazminat yönünden kabulüne, diğer davalı hakkındaki davanın ve tapu iptal tescil davasının reddine dair verilen 25.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ...Yapı Müh. İnş San. Tic. Ltd. Şti. ile 07.11.2012 tarihinde imzaladığı sözleşme uyarınca 3050 ada ve 46 parselde kayıtlı 3. kat, 7 No"lu bağmısız bölümdeki taşınmazı 145 bin TL bedelle satın aldığını, 120 bin TL bedelin davalıya ödendiğini, kalan 25 binin ise tapu devrinde ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen söz konusu bağımsız bölümün tapusunun davacıya devredilmediğini, bu nedenle dava konusu bağımsız bölümün müvekkili adına tapuya tesciline veya gayrimenkulün bugünkü değerinin müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...İnşaat Ltd. Şti. vekili; davanın husumet yönünden ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Davalı ... Yapı Müh. İnş San. Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davacının tapu iptal ve tescili yönündeki talebinin reddine, tazminat talebinin ise davalılardan ...Yapı İnş. Müh. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, diğer davalı ... İnş ve İnş. Mal Gıda Turz San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
07/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun;
1) “Amaç” kenarbaşlıklı 1. maddesinde, “(1) Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.”,
2) “Kapsam” kenar başlıklı 2. maddesinde, “(1) Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.”
3) “Tanımlar” kenar başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının;
a) “i” bendinde, “Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,”,
b) “k” bendinde, “Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,”,
c) “l” bendinde, “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,”,
4- “Tüketici mahkemeleri” kenar başlıklı 73. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, “(1) Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
(2) Tüketici mahkemeleri nezdinde Bakanlık, tüketiciler ve tüketici örgütleri tarafından açılan davalar 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununda düzenlenen harçlardan muaftır.” hükümlerine yer verilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/05/2014 tarihli ve 2013/13-2166 Esas, 2014/709 Karar, sayılı kararı da bu yönde değerlendirmeler içermektedir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanmasıyla ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda; dava, yüklenici konumunda bulunan davalı ... İnş ve İnş. Mal Gıda Turz San. Tic. Ltd. Şti"nin taşeronu olan diğer davalı ... Yapı Müh. İnş San. Tic. Ltd. Şti."nin temlikine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı ile davalı... Yapı Müh. İnş San. Tic. Ltd. Şti. arasında 4077 sayılı Yasada tanımlanan şekilde gayrimenkul satış sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
O halde, davada görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup, o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken görevli olmayan asliye hukuk mahkemesince çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemektedir. Yüklenici, finansman sağlayarak arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binaya karşılık, bu binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir.
Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu binalardandan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir. Bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir.
Somut olaya gelince; arsa sahibi ve yüklenici arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan ve inceleme ve araştırmanın arsa sahiplerinin de taraf olduğu bir davada yapılması gerektiğinden görevli mahkemece, davacı tarafa arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahipleri hakkında dava açmak üzere mehil vermeli, açılırsa o dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli, arsa sahipleri davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, arsa sahiplerinin savunma ve delilleri toplanmalı, özellikle yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirip getirmediği araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harçlarının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.