
Esas No: 2015/905
Karar No: 2015/529
Karar Tarihi: 09.04.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/905 Esas 2015/529 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, katılandan tanıdıklarının olduğu, ehliyet almasında kolaylık yaptıracağını söyleyerek 250 TL para aldığı, ancak ehliyet almasında herhangi bir yardımda bulunmaması sebebiyle katılanın parasını geri istediği, ancak sanığın sürekli olarak katılanı oyaladığı, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu ehliyet almada yardımcı olacak kamu görevlilerinin olduğu iması ve vaadiyle işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın sınava girmeksizin, kursa gitmeksizin, ehliyet alma vadiyle katılanı dolandırdığı, yargılama sırasında katılana bir miktar ödeme yaptığı, bu nedenle kısmi olarak tazmin sebebiyle cezadan indirime rıza gösterdiği sanığın kısmi iadeyi hakkında dava açılmadan önce gerçekleştirdiği sanığın katılanı hileli davranışlarıyla kandırdığı anlaşılmakla, bu şekilde katılanı dolandırdığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında etkin pişmanlık nedeniyle tayin edilen ceza maddesinin TCK 168/1 yerine , TCK 168/2 olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki “ TCK’nın 168/2” maddesinin tamamen çıkartılarak yerine “TCK’nın 168/1” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.