
Esas No: 2021/441
Karar No: 2021/10481
Karar Tarihi: 28.09.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/441 Esas 2021/10481 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/509 E. - 2018/370 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/509 E. - 2018/370 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Dosya içindeki bilgi ve belgelere,kararın dayadığı gerekçeye göre; kesinleşen İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/264 E. - 2012/99 K. sayılı dosyasında açılan Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında mahkemece hükmedilen tazminatın ve bedelin kayyıma ödenmesine karar verildiği, dosya davalısı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından davalı idarenin hesaplarına aktarıldığı; Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisinin 23.02.2011 tarihli kararı ile İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 2012/1156 E. - 2015/81 K. sayılı kayyımlığın kaldırılması kararı birlikte gözetildiğinde, iş bu bedelin davanın davacısına ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
HGK"nın 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 Esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan mal müdürü burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır. Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir.
Bu nedenle; kayyım, açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanunu"na göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunu"nun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle davalı aleyhine harca hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 28/a ve 32. maddelerindeki "Karar ve ilam harcının dörtte biri peşin ödenir." "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz" hükümleri uyarınca, harç yatırılmadan yargılamaya devam edilmemesi gerekir.
Harcın yatırılmaması için işlemin yapıldığı anda, harcı yatırmakla mükellef olan tarafın harçtan muaf olması gerekir.
Bu nedenle, Mahkemece ıslah harcın yatırılması için davacı vekiline süre verilmesi, yatırılmaması halinde taleple bağlı kalarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi;
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.