
Esas No: 2013/1274
Karar No: 2013/2600
Karar Tarihi: 28.03.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1274 Esas 2013/2600 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 205 ada 11 parsel sayılı 158.12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı, 29/7/1981 tarih ve 9 sıra numaralı 2757 metrekare yüzölçümlü tapu kaydına dayanmıştır. Davalı ise satış senedi ile taşınmazın bir bölümünü satın aldığını ileri sürmüş, yargılama sırasında ise dava konusu taşınmazın daha önce taraflar arasında çekişme konusu olup davalı aleyhine sonuçlanan tescil davaları ile aynı taşınmaz olduğunu kabul etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kadastro çalışmalarında revizyon görüp görmediği hususu araştırılmadan, tapu kaydı uygulaması yapılmadan ve davacının, tapu kaydında 1/3 oranında pay sahibi olduğu göz ardı edilerek taşınmazın tamamının davacı lehine tesciline karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için, davacının delil olarak dayandığı tapu kaydının kadastro çalışmalarında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüşse revizyon gördüğü parseller ile bu parselleri çevreleyen taşınmazların onaylı tespit tutanak suretleri ile varsa dayanakları tesisinden itibaren getirtilmeli, çekişmeli taşınmazı ve çevreyi iyi bilen yaşlı yansız mahalli bilirkişiler seçilmeli, taraf tanıkları, mahalli bilirkişiler uzman fen bilirkişisi ile taşınmaz başında keşif yapılmalı, dayanak tapu kaydının sınırları tanık ve mahalli bilirkişilere tek tek sorulmalı, taraflar arasında daha önce sonuçlanan Asliye Hukuk Mahkemesi dosyalarındaki kararlar ve haritalar uygulanarak, uzman fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamayı gösterir gerekçeli ve krokili rapor alınmalı, fen bilirkişisinden dayanak tapu kaydının sınırlarını raporunda işaretlemesi istenmeli, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları komşu parsel tutanak suretleri ve varsa dayanakları ile denetlenmeli, dayanak tapu kaydının taşınmazın tümümü ya da bir bölümünü kapsadığının anlaşılması halinde ise tapu kayıt malikleri arasında paylaşım yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, taşınmazları ne zamandan beri kimin ne şekilde kullandığı, taşınmaz üzerindeki evi kimin yaptırdığı ve ne zamandır kim tarafından kullanıldığı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde çelişkinin giderilmesi açısından tespit bilirkişileri dinlenmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz karar harcı peşin alındığından talep halinde ilgisine iadesine, 28.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.