16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11816 Karar No: 2020/3017 Karar Tarihi: 24.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11816 Esas 2020/3017 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, suçlu olarak gösterilen bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiği ve istinaf başvurusunun reddedildiği belirtilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçildiği ifade edilmiştir. Mahkeme, delillerin suçun sübuta ermesi için yeterli olduğunu ve sanığın suç işlediğine dair şüphe bırakmadığını belirtmiştir. Ancak, örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği, ancak bunun yerine TCK'nın 58. maddesi gereğince tekerrür uygulandığı için hüküm bozulmuştur. Hükümün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 58/9 maddesi yollaması ile TCK'nın 58, 53/1-2-3, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/11816 E. , 2020/3017 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 58/9 maddesi yollaması ile TCK"nın 58, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın ... kullanıp kullanmadığının tespiti için ayrıntılı ... tespit değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafilerinin sair temyiz itirazlarının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 9. paragrafındaki "yollaması ile TCK"nun 58. maddesi" bölümünün çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.