7. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4287 Karar No: 2021/10789 Karar Tarihi: 23.09.2021
5015 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/4287 Esas 2021/10789 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edildi. Kaçak eşya taşımanın suç sayıldığı ve suçtan doğrudan zarar gören Gümrük İdaresi'nin davaya katılabileceği belirtildi. Ancak Gümrük İdaresi'nin haberdar edilmeden yokluğunda hüküm kurulması hatalı bulundu. Sanığın kaçak akaryakıt taşıdığı ancak hükmün 5015 sayılı kanuna muhalefet olarak kurulduğu ve hak mahrumiyeti uygulandığı tespit edildi. 7242 sayılı kanun ile 5607 sayılı kanuna eklenen maddelerin sanık lehine hükümler içermesi sebebiyle yerel mahkemenin yeniden değerlendirme yapması gerektiği belirtildi. Suçtan doğrudan zarar görmeyen EPDK'nin davaya katılması ve lehine vekalet ücreti verilmesi istendi. Kanun maddeleri: 5015, 5607, 5237, 7242, ve 1412 sayılı kanunlar.
7. Ceza Dairesi 2019/4287 E. , 2021/10789 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Gümrük İdaresi davaya katılabilecek surette suçtan zarar gördüğünden, CMK"nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede; Kaçağa konu eşyanın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde eylemin 5607 sayılı Yasa kapsamında kalacağı kabul edilerek, suçtan doğrudan zarar gören Gümrük İdaresi"ne 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası"nın 234/1-b/1. maddesi uyarınca davadan haberdar edilip duruşma günü bildirilmeden, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması, Kabule göre de; 1. Dava konusu eşyanın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eylemin 5607 sayılı Yasanın 3/1. maddesi kapsamında kalacağı, buna göre İran sınır hattında bulunan hududa 100 metre mesafede dava konusu kaçak akaryakıtın ele geçirilmesi ve sanığın da aşamalardaki savunmalarında kaçak akaryakıtı İran"dan atlara yükleyerek getirdiğinin anlaşılması karşısında; sanığa atılı eylemin 5607 sayılı Yasanın 3/1-2.cümlesi kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde 5015 sayılı Yasaya muhalefetten mahkumiyet hükmü kurulması, 2. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 3. Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan EPDK"nun davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Gümrük İdaresi vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.