Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/17619 Esas 2010/29762 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/17619
Karar No: 2010/29762
Karar Tarihi: 13.12.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/17619 Esas 2010/29762 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/17619 E.  ,  2010/29762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/10/2009
    NUMARASI : 2009/267-2009/1357

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 20.04.2010 tarih, 28246/9663 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı bankanın kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takipte, dayanak çekte BK.nun 162-170 maddeleri uyarınca temlik ile yetkili hamil olduğu görülmektedir. Takip borçlusu keşideci Ltd. Şti.nin icra mahkemesine yaptığı başvuruda dayanak çeklerle ilgili çek lehtarı aleyhine açtığı menfi tesbit davası sonucunda Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/210 esas sayılı 2009/133 karar ve 29.07.2009 tarihli ilamı ile keşideci şirketin diğer takip borçlusu çek lehtarı A.Ş.ye borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. TTK.nun 730.maddesi göndermesi ile çeklerde de uygulanması gereken aynı kanunun 599.maddesi hükmü gereğince keşideci önceki hamillerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez. Meğer ki, hamil çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun, anılan maddenin 2.fıkrasında ise, alacağın temliki yolu ile yapılan devirlere ait hükümlerin mahfuz olduğu açıklanmıştır. Her ne kadar menfi tesbit davasında alacaklı banka taraf değil ise de, takip dayanığı çekin incelenmesinde çekteki hakkın BK.nun 162 ve 170.maddeleri gereğince temlik edildiği yazılı olmakla TTK.nun 599/son madde hükmü gereğince takip alacaklısı bankaya karşı anılan menfi tesbit davası hüküm ifade eder.
    Bu durumda mahkemece takibin iptaline karar vermek gerekirken somut olayla uyuşmayan gerekçelerle istemin reddi isabetsiz olup mahkeme kararının bozulması gerekirken onanması doğru olmadığından borçlu vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.  
    SONUÇ :Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin  kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına, Konya 2.İcra Mahkemesinin 28.10.2009 tarih ve 2009/267 E. - 2009/1357 K.sayılı ilamının  yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.