Abaküs Yazılım
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1696
Karar No: 2022/104
Karar Tarihi: 20.01.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1696 Esas 2022/104 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1696
KARAR NO : 2022/104

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2019 (Dava) - 16/11/2021 (Karar)
NUMARASI : 2019/634 Esas- 2021/991Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 20/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/11/2021 tarihli 2019/634 Esas ve 2021/991 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ZMM ile sigortacısı olduğu ... plakalı otobüste yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi olan ...'ün vefat etmesi nedeniyle müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, ayrıca yine otobüste yolcu olarak bulunan müvekkillerinden ...'in yaralanması nedeni ile maluliyetinin oluştuğunu, bu nedenlerle müvekkili ... için eşi ...'ün vefatı nedeni ile yoksun kaldığı destek nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalınan tazminatın 16/10/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, müvekkili ... için ise kaza sonrası ruh sağlığının çalışma gücünün sürekli olarak kaybına neden olacak şekilde bozulması nedeni ile uğradığı zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.500,00 TL tazminatın 16/10/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen ... plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 26/10/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 491896616 no.lu Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, kusur durumunun tespiti için dosyanın bu konuda uzman öğretim görevlilerinden oluşacak bir bilirkişi heyetine; yahut Adli Tıp Kurum Trafik İhtisas Kurulu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, her halükarda müteveffaların emniyet kemerlerinin takılı olup olmadığının tespiti ile tehlikenin meydana gelmesine veya artmasına kendi kusurlu filleriyle sebep olması halinde; müterafık kusur sebebiyle tazminatta uygun oranda indirim yapılmasını istediklerini, davacının maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine sevk edilerek yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını, maluliyet hesabında yalnız fiziki ve sürekli nitelik taşıyan arazların dikkate alınması, buna göre kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereği geçici iş göremezlik zararının sağlık giderleri teminatına alındığını, ayrıca sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu ve sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığının açıkça belirtildiğini, davacının bu yöndeki taleplerinin reddini talep ettiklerini, davacının Sosyal Güvenlik kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini, kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde dosyanın hesaplama amacıyla aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini, aktüer hesabı yapılırken KTK madde 90 da belirtilen usul ve esaslara uygun hareket edilmesini istediklerini, ZMM Genel Şartları B.2. Maddesi gereği müteveffanın ölüm tarihinden faiz talep edilmesinin usul ve yasa gereği mümkün olmadığını, ayrıca sigortalı aracın ticari olmaması karşısında, ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesini istediklerini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; "...davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Kanun yürürlüktedir. Davacı-yolcu ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketicidir. Davalı, motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü kişilere verdiği zararı sigorta örtüsüne alan sorumluluk sigortacısıdır. O halde, dava konusu taşıma işlemi de 6502 sayılı Kanunun 3-l maddesi gereği tüketici işlemi olarak kabulü ile...", gerekçesiyle; "...Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyaya bakmakta görevli mahkemenin İzmir TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,..." şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıların yaralanmasına ve malul kalmasına neden olan aracın zorunlu trafik sigortası bulunmadığından davalıya husumet yöneltildiğini, özellikle “tüketici işlemini” tanımlayan 6502 sayılı TKHK'nın 3. maddesinin (l) bendinde mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemin Kanun kapsamına (m.2) alınmış olduğunu, yine Kanunun 2. maddesinde belirtilen “tüketiciye yönelik uygulamalar”ın ise bir hukuki işleme veya sözleşmeye dayanmayan, tüketiciye yönelik haksız ticari uygulamalar olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu bakımdan talebin trafik kazası nedeniyle maruz kalınan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, davanın, Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğunu, bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevine girdiği dikkate alınarak davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/634 Esas- 2021/991 Karar sayılı kararının kaldırılarak, dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi-manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; görevsizlik kararı verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; kaza tarihi olan 13/05/2017 tarihinde davalının ZMM sigortacısı olduğu ve dava dışı ...'ın maliki olduğu, kaza anında sürücüsü ... olan ... plakalı yolcu otobüsü Muğla yönünden Antalya yönününe seyir halinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu savrularak orta beton refüje çarpmak suretiyle yolun Muğla yönüne giden kısmına düştüğü, bu sırada seyir halinde olan başka bir araca çarpması ile sonuçlanan yaralamalı ve ölümlü kazada davacı ...'ün eşi ...'ün vefat ettiği, davacı ...'in yaralandığı, davacı ...'ün destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ...'in manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun'un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun'un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun'un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bu durumda; kaza nedeniyle vefat eden ...'ün ve ...'in otobüste yolcu olarak bulundukları, davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı ve vefat eden ve davacının tüketici sıfatına sahip olduğu anlaşılmakla mahkemenin görevsizliğine ve Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
HMK.'nun 115-(2). maddesi uyarınca; mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse; davanın usulden reddine, karar verir. Bu durumda; mahkemece, HMK.'nun 114-(1)-c) madde hükmü gereğince; anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; " ....mahkememizin görevsizliğine, Dosyaya bakmakta görevli mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemesi olduğuna,... " ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış ise de; sonuca etkili olmadığından kararın kaldırılması nedeni yapılmamış ve eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacılar vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 16/11/2021 tarihli 2019/634 Esas ve 2021/991 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL'nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL'nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 162,10 TL'nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK'nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.''nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/01/2022

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi