Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5082
Karar No: 2017/3762
Karar Tarihi: 01.11.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5082 Esas 2017/3762 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2016/5082 E.  ,  2017/3762 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin iadesi talebinden ibarettir. Davacı şirket iş sahibi, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi şirket vekili, davacı müvekkili şirketin ofislerinde kullanmak üzere mobilya satış sözleşmesi ile 6 parça ürünü imal ederek teslimi karşılığı 5.000,00 TL bedel ödemek konusunda anlaştıklarını, 01.04.2015 olan anlaşma tarihinde 1.000,00 TL peşinat, 02.04.2015 tarihinde 4.000,00 TL kredi kartı ile ödeme yaptığını, davalının ürünleri 2 nisanda teslim edecekken, 1-2 gün süre uzatımı istediğini ve süreyi uzattıklarını, ancak ürünlerin 07 Nisan 2015’te teslim edildiğini, sipariş formunda siyah istenen ürünlerin en önemli parçaları olan masa ve etajerin beyaz getirildiğini, ayrıca dolabın rafı ve arka panosunun ayıplı teslim edildiğini, 07 Nisan 2015 tarihli teknik servis formunda ayıpların yazıldığını buna rağmen doğru ürünlerin teslim edilmediğini, geç ve ayıplı mal teslim edildiğinden dolayı bedel iadesi talep ettiklerini 5.000,00 TL"nin dava tarihinden ticari faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı yüklenici şirket vekili; geç teslimin söz konusu olmadığını, yapılan ilk sevkiyatta masaların siyah olarak gönderildiğini ancak bunların değiştirilmesinin kabul edildiğini, teslim edilen ürünlerde kabul edilemeyecek ayıp bulunmadığını ve sözleşmeden dönme koşullarının bulunmadığını, belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince yasal süresinde temyiz edilmiştir.
    Davalı yüklenici tarafından imal edilen ev 07.04.2015 tarihli teknik servis raporunda siparişe konu malların kısmen ayıplı olduğu ve değiştirileceği taraflarca kararlaşttırılmış bulunmaktadır. Bir başka deyişle malların bir kısmının ayıplı olduğu bu tutanaktan anlışılmaktadır.
    Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu"nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def"i
    ./..
    s.2

    15.H.D.
    2016/5082
    2017/3762

    olarak ileri sürebilir. Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu"nun 475. maddesinde yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı yada sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği, bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin ayıbı oranında bedelden indirim ve eğer aşırı bir masrafı gerektirmez ise bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
    Yargılama sırasında mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, dava konusu olayda, ayıplı ürünlerin toplam sipariş meblağının küçük bir kısmını oluşturduğu, ayrıca davalının ürünün değiştirilmesini/onarımını başından beri kabul ettiği, ancak davacının ayıplı ürünlerin değişimini kabul etmediği anlaşılmakla, ürünlerdeki ayıbın hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacak ölçüde olmadığı kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece karar verilirken ayıplı mobilyaların sipariş edilen mobilyalarla bir bütünlük arzedip etmediği yönünde bir inceleme yaptırılmamıştır. 6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi gereğince çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurulması zorunluluğu bulunmaktadır. Çözümü hukuk dışında teknik bilgiyi gerektiren bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    O halde mahkemece yapılması gereken iş;sözleşme konusu işin tümünün 6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi hükmüne göre seçilecek ofis mobilyalarından anlayan uzman bilirkişi aracılığıyla incelenmesi; davaya konu mobilyaların bir bütünlük azedip etmediği belirlenmeli, diğer bir deyişle eserin kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı olup olmadığı belirlenmeli, varsa ayıbın derecesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 475. maddesi hükmünde eser sahibine tanınan haklardan hangisinin kullanılması gerektiğinin mahkemece belirlenmesi, eserin reddi gerektirmeyecek derecede ayıplı olması halinde "çoğun içinde azda vardır" ilkesi gereği bedel indirimi yapılıp yapılmayacağı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi