5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1614 Karar No: 2017/10579 Karar Tarihi: 12.04.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/1614 Esas 2017/10579 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/1614 E. , 2017/10579 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ..., 173 ada 63 parsel sayılı taşınmazın gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki; 1-Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5 yıl) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir. Bu durumda; mahkemece, 2013 yılında Kemalpaşa İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle, indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, 2-Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 olarak kabulü ile az bedel tespiti, 3-Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulması, 4-Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında % 250 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 5-Dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan bölümününde herhangi bir değer kaybı olmayacağı düşünülmeden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kalan arazinin bir bölümü için % 20 oranında değer kaybı verilerek bedel tespiti, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.