Esas No: 2021/1199
Karar No: 2022/4285
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1199 Esas 2022/4285 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tutuklandıktan sonra beraat ettiği için tazminat talebinde bulunmuştur. Yerel mahkeme, davacının talebinin kısmen kabulüne karar vermiş ve davalıdan 1.537 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine hükmetmiştir. Ancak, davacı ve davalı vekilleri hükme itiraz etmiştir. Yargıtay Ceza Dairesi ise, tazminat talebinin dayanağı olan beraat kararının davacıya tebliğ edilip edilmediğini araştırarak, infaz edilen tutukluluk süresinin tespit edilmesi gerektiğini ve maddi/manevi tazminat miktarlarının hak/nasafet ilkeleri çerçevesinde belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 142/1. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.537 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/243 Esas- 2011/71 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının nitelikli dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından 06.07.2007-24.10.2007 tarihleri arasında 110 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacının beraatine hükmedildiği, kararın 23.11.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının dava dilekçesiyle 1.000 TL’si avukatlık ücreti olmak üzere 2.537,80 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihiden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada yerel mahkemece 1.537 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 06.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin faize ve sair nedenlere yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 142/1. maddesine göre, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat taleplerinin kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, bu kapsamda dava dosyası incelendiğinde, tazminat talebinin dayanağı olan Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/243 Esas- 2011/71 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacı hakkında verilen ve 23.11.2015 tarihinde kesinleşen beraat kararının kesinleşme şerhi ile birlikte davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılarak varsa tebligat evrakının dosya arasına alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Tazminat talebinin dayanağı olan tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
3-Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan “1.500,83’’ TL yerine hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde “1.537’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
4-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.