Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5837
Karar No: 2012/6783
Karar Tarihi: 14.05.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5837 Esas 2012/6783 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tarafından tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada, bodrum kattaki 1 no'lu bağımsız bölümün 25/631 arsa payı ile birlikte yüklenicinin temliki işlemi dayanak gösterilmiştir. Davalı arsa sahibi ise binanın proje uygun yapılmadığını ve kaçak olarak inşa edildiğini savunarak davanın reddi istemiş, davalı yüklenici ise duruşmaya katılmamıştır. Mahkeme, dava kabul edilerek 12384 parsel sayılı tarlanın 25/631 hissesinin davacı adına tesciline karar vermiştir. Karar, davalı arsa sahibi tarafından temyiz edilmiş, ancak Borçlar Kanununun ilgili maddesi gereğince davacının temellük ettiği şahsi hakkı davalı arsa sahibine karşı ileri sürme imkanı olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu olayda, yapıya ruhsat alındığı halde inşaat, ruhsat ve eklerine aykırı şekilde yapılmıştır. İmar Kanununun 32. maddesi gereği, bu durumda binanın yıkılması gerekmektedir. Ayrıca, yapıya ruhsat alınmadan başlanması da kaçak inşaat olarak nitelendirilmekte ve yasal olmamaktadır. Bu nedenle, bağımsız bölüm satışına ilişkin sözleşmeye dayanılarak mülkiyet talebinde bulunulamaz.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu madde 162 ve devamı
- 3194 sayılı İmar Kanunu madde 18/son ve madde 21 başlığı
- İmar Kanunu madde 26 ve madde 27
- İmar Kanunu madde 32.
14. Hukuk Dairesi         2012/5837 E.  ,  2012/6783 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.12.1996 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, 12384 parsel sayılı taşınmazda inşaa edilmekte olan binanın bodrum kattaki 1 no"lu bağımsız bölümünün 25/631 arsa payı ile birlikte yüklenicinin temliki işlemine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı arsa sahibi, yüklenicinin binayı sözleşmeye uygun olarak yapmadığını, binanın 3 ve 4 normal katlarının projeye aykırı ve kaçak olarak yapıldığını, yüklenicinin inşaat sözleşmesinde belirtilen edimini yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı yüklenici ilanen tebligata rağmen duruşmaya gelmemiş, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, dava kabul edilmiş, 12384 parsel sayılı tarlanın 25/631 hissesinin davalı ... payından iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı arsa sahibi temyiz etmiş, karar Dairemizin 31.05.2004 tarihli ilamı ile Borçlar Kanununun 162 vd. maddeleri gereğince davacının temellük ettiği şahsi hakkı davalı arsa sabihine karşı ileri sürme imkanı olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş, görevsizlik ve yetkisizlik kararları üzerine tüketici mahkemesine gelen dosyada keşfen yapılan incelemeler
    sonucu davanın reddine karar verilmiş, hükmü, davacı ... vekili 1 no"lu meskenin belediyenin onaylı projesinde yer aldığı, tescile hak kazanıldığı nedeniyle temyiz etmiştir.
    3194 sayılı İmar Kanununun 26 ve 27. maddelerinde belirtilen ayrıcalıklar dışında yapıya başlanmadan önce ruhsat alınması zorunludur. Buradaki “ruhsat” kavramı (ya da yapı izin belgesi) arsa malikine taşınmazı üzerinde imar koşullarına uygun bir yapıyı veya yapılmış bir yapı üzerindeki esaslı değişiklik, ek ve onarımları yapabilmesi için yetkili merciin verdiği izin belgesini ifade eder. Bu belgeyle arsa maliki taşınmazı üzerine bina yapabilme yetkisi kazanır. 3194 sayılı İmar Kanununun 21. maddesinin başlığında “yapı ruhsatiyesi” olarak ifade edilen bu belgeye uygulamada “inşaat ruhsatı” denilmektedir. Yapıya ruhsat alınarak başlanmış ve inşaat, ruhsat ve eklerine uygun biçimde bitirilmişse hiçbir sorun yoktur. Ancak, yapıya ruhsat alınmadan başlanmışsa veya yapı alınan ruhsat ve eklerine aykırı olarak bitirilmişse ortadan imar kurallarına aykırı bir inşaat var demektir. Uygulamada bu tür inşaatlara da “kaçak inşaat” denilmektedir. İmar Kanununun 32. maddesi hükmüne göre de ruhsat alındığı halde inşaat ruhsat ve eklerine aykırı şekilde yapılmışsa binanın belediye encümeni veya il idare kurulu kararın müteakip belediye ve valilik tarafından yıkılması gerekir. Yıkılması gereken bir binanın ekonomik değeri de yoktur. Böylesine bir bina yıkıma tabi olacağından bu tür yerlerde bağımsız bölüm satışına ilişkin sözleşmeye dayanılarak mülkiyet talebinde bulunulamaz. Aksinin düşünülmesi halinde kaçak yapı yasalara aykırı olarak mahkemeler eliyle yasallaştırılmış olacağından bu aşamada açılan mülkiyet nakline ilişkin davanın dinlenmesi mümkün değildir.
    Davaya konu olayda; dayanılan 22.07.1992 günlü sözleşmede satış vaadine konu 12384 sayılı parsel üzerinde inşa edilmekte olan binanın bodrum katındaki 1 no"lu meskenin 25/631 arsa payı ile birlikte yüklenici tarafından davacıya satıldığı ifade edilmiştir. Dosya içerisindeki belediye başkanlığının 05.02.2010 tarihli cevabi yazısına göre yapının ruhsat ve eklerine aykırı olarak ikinci bodrum katının iptal edildiği, ruhsatlı katlar üzerine 3. ve 4. normal katların kaçak olarak yapıldığı, kaçak kısımların yıkılmasına karar verildiği, tapuda halen tarla vasfı ile kayıtlı olduğu, yasal hale gelmesi ve ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan
    üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Borçlar Kanununun 163. maddesi hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasında yazılı olarak da yapılabilir. Ne var ki, alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına engel değildir.
    Mahkemece, dava konusu bağımsız bölümün de üzerinde bulunduğu inşaatın imar ve projeye aykırı olarak yapıldığı, yasal hale gelmesi ve ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığına ilişkin isabetli ret gerekçesi yanında Dairemizin bir kararı emsal gösterilerek satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerektiği, ayrıca 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesine aykırılık nedeniyle sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı gerekçeleriyle de davanın reddine karar verilmiş ise de Borçlar Kanununun 163. maddesi gereğince temlikin yazılı olması yeterli bulunduğundan yukarıda açıklanan ve dava konusu olaya uygun olmayan ret gerekçesi doğru görülmemiş, hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile HUMK’nun 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesi DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi