Esas No: 2021/1456
Karar No: 2022/4290
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1456 Esas 2022/4290 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etmişti. Davacının cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs suçundan 4 gün gözaltında kaldığı ve yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belirlendi. Davacının avukatlık ücreti ve gözaltında iken yapılan harcamalara ilişkin talepleri kısmen kabul edildi ve 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildi. Ancak, tazminatın miktarı ile ilgili hüküm kanuna aykırı olduğu için karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: CMK'nın 141/1. maddelerinde tazminat istenebilecek haller düzenlenmektedir. 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi görevli mahkemeyi düzenlemektedir. 5320 sayılı Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ise hüküm bozma sebeplerini açıklamaktadır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüyle 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/177475 soruşturma, 2015/25347 karar sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacının cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs suçundan 25.12.2009-29.12.2009 tarihleri arasında 4 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, gözaltına alınma itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının avukatlık ücreti ve gözaltında iken yapılan harcamalara ilişkin 10.250,00 TL maddi, gözaltında kalması ve uzun süren soruşturma süreci dolayısıyla 200.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece soruşturma dosyası dolayısıyla ödenen avukatlık ücreti olarak 10.000 TL maddi, gözaltında geçirdiği süre için 50.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla, tazminat istenebilecek halleri düzenleyen CMK’nın 141/1. maddelerinde sayılanlar arasında soruşturma sürecinin uzun sürmesi ile ilgili düzenleme bulunmadığından tebliğnamedeki davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğundan bahisle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin taleplerinin karşılanması gerektiğine, davalı vekilinin ise sair nedenlere yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Avukatlık ücretinin davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayanması nedeniyle davacı tarafça sunulan avukatlık sözleşme gereği tayin edilen miktar maddi zarar miktarının tayininde esas alınamayacak ise de, tazminat talebinin dayanağı olan soruşturma dosyasında davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği dikkate alınarak, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde ceza soruşturması evresinde takip edilen işler için belirlenen vekalet ücreti olan 450,00 TL'nin maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maddi tazminata hükmedilmesi,
2-Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde çok fazla manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.