20. Hukuk Dairesi 2017/10664 E. , 2018/709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2009 yılında yapılan kadastro sırasında ...ilçesi, ... köyü 155 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6, 156 ada 5, 6, 7 ve 8 parsel sayılı sırasıyla 2.554,77 m2, 2.758,33 m², 2.389,20 m², 3.110,02 m², 4.610,47 m2, 1.389,21 m², 15.968,74 m², 11.486,66 m², 2.847,96 m² ve 4.673,36 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece her bir parsel hakkında açılan davaların ayrı ayrı yapılan yargılaması sonunda davaların kabulü ile taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hükümler davalı ... tarafından temyiz edilmekle Dairenin 20/02/2014 gün ve 2013/11188 ve devam eden esaslarında bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararlarında özetle; “...Hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda kullanılan 1957 tarihli eski memleket haritasının yapımına esas teşkil eden hava fotoğrafları getirtilip taşınmazın hava fotoğraflarındaki konumu belirlenmemiş, rapor ekinde aplikeli (kadastro paftası ve memleket haritası) kroki renkli olmayıp, siyah beyaz fotokopi olduğundan rapor denetlenememektedir. Aynı zamanda taşınmazın 1983 ve 1994 tarihli hava fotoğraflarındaki konumu kadastro paftası ile aplikeli olarak gösterilmediği gibi, gösterim orijinal renkli olmayıp, siyah beyaz fotokopi olduğundan rapor denetlenememektedir. Ayrıca, dosya arasında bulunan ziraatçı bilirkişi raporu ile orman bilirkişi raporu arasında, taşınmazın üzerindeki meşe ağaçlarıyla ilgili çelişki bulunmakta olup, meşe ağaçlarının sayısı ve yaşı, taşınmazın hangi bölümlerini hangi yoğunlukta kapladıkları ve kapalılık oranı hususlarında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Yine, davalı taraf tapu kaydına dayandığına göre, mahkemece, tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren revizyonları ile birlikte sorulup getirtilmemiş, yerel bilirkişi ve fen bilirkişi marifetiyle yerine usûlünce uygulanıp tapu kaydının kapsamı tam olarak belirlenmemiştir. Bu nedenlerle, mahkemece yapılan araştırma ve karara dayanak alınan bilirkişi raporu çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz...” denilmiştir.
Mahkemece; bozma kararlarına uyulmasının ardından her bir parsel hakkında açılan davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 156 ada 6 sayılı parselin fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen 5.182,05 m²"lik bölümü ile (C) harfiyle gösterilen 4.101,08 m²"lik bölümünün ve 155 ada 1, 2, 3, 4 ve 6 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, geriye kalan dava konusu taşınmazların ise tespit gibi tescilllerine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 06/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.