Esas No: 2021/1089
Karar No: 2022/4245
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1089 Esas 2022/4245 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebiyle açılmıştır. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraat kararı sonucu davacının tutukluluğunun haksız olduğu anlaşılmış ve davacıya 600.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, davacının maddi tazminat talebi reddedilmiştir. Temyiz itirazları değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminatın adil bir miktar olmadığı ve savcının bilgilerinin gerekli alana yazılmadığı tespit edilmiş, bu nedenlerle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin üçüncü kısmındaki oranlar belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle; maddi tazminat talebinin reddine, 600.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas – 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 23.09.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında 1000 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 1.449.309,00 TL maddi, 1.500.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, 600.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmekle;
Davacının tutukluluğu devam ederken 30.08.2012 tarihinde emekli olduğunun anlaşılması karşısında, emekli olduğu tarih ile tahliye olduğu tarih arasındaki süre için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak hükmolunması yerine maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar uyarınca, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, karar tarihindeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış olup,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin davanın süresinde açılmadığına, davacı vekilinin özel vekaletnamesi bulunmadığına ve davanın reddedilen kısmı için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde çok fazla manevi tazminata hükmolunması,
2-Hüküm duruşmasında hazır bulunduğu anlaşılan Cumhuriyet savcısının isim ve sicil bilgilerinin gerekçeli karar başlığına yazılmaması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.