Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Belli bir yerde mesleği icra edenlere tebligatın nasıl yapılacağı Tebligat Kanunu"nun 17. ve Nizamnamenin 23. maddelerinde belirtilmiştir. Tebligat Kanunu"nun 17. maddesinde açıklandığı üzere işyerinde tebliğe muhatap olan kişi bulunmadığı takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur ya da müstahdemlerden birine yapılır.
Somut olayımızda borçlu kendisine tebliğ yapılan adreste bulunan .................. Tic.Ltd.Şti."nin müdürü olup, şirket adresi itibariyle burada çalışmaktadır. Bu adres itibariyle kendisine tebligat çıkarılmasında bir usulsüzlük yok ise de, yasa maddesinde belirtildiği üzere tebligat şerhinde orada bulunup bulunmadığı, bulunmuyor ise bulunmama sebebi yazılı değildir. Tebliğ memuru bu hususu araştırmadığından yapılan tebligat usulsüzdür. Mahkemece, şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.