Esas No: 2022/3653
Karar No: 2022/5430
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3653 Esas 2022/5430 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/3653 E. , 2022/5430 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı maldan kaynaklanan tazminat davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının bayisi olduğu ... otomotivden sıfır olarak ... marka ... araç satın aldığını, aracın alındığı tarihten bugüne kadar sürekli arızalar çıkardığını, araç arızalarından ötürü şu ana kadar en az on beş kez yetkili servise gitmek zorunda kaldığını, ancak bu arızaların bir türlü giderilmediğini, aracın halen garantisinin devam ettiğini, sorunlar nedeniyle mağdur olduğunu belirterek satışı yapılan ... ... marka araçta uğramış olduğu zarara karşılık 4.000,00-TL maddi tazminatın (belirsiz alacak) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 21.04.2020 tarihli talebini açıklayıcı dilekçesinde de zarar talebini fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL davaya konu araçta bulunan ayıptan kaynaklı hasar zararı, 1.000 TL davaya konu araçta ayıptan kaynaklı değer kaybı, 1.000 TL davaya konu araçtan tam olarak yararlanamamaktan kaynaklı zarar olarak açıklamıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının dava konusu aracı 15.01.2018 tarihinde satın aldığı, dava tarihinin ise 15/04/2020 olduğu ve 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, mahkemece davanın dava şartlarından olan, tüketici hakem heyetine zorunlu başvurunun sağlanmasına ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kamu düzenine ilişkin nedenlerle davacı tarafın istinaf isteminin kabulüyle 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak gönderme kararı verilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince, bu kez Bölge Adliye Mahkemesi ilamına uygun olarak yapılan yargılama neticesinde davanın dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki davada, davacı davayı açarken, belirsiz alacak davası olduğunu beyan ederek araçtaki ayıptan kaynaklı olarak 4.000,00-TL tazminat talebinde bulunmuş ve yine tazminat kalemlerini açıklayan 21.04.2020 tarihli dilekçesinde de fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmuştur. Mahkemece; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68/1. maddesinde öngörülen; “Değeri ikibin ikiyüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin üçyüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin iki yüz Türk Lirası ile üç bin üç yüz Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Taraflar bu kararlara karşı 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler. Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine Tüketici Mahkemesinin vereceği karar kesindir” hükmü uyarınca 6502 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanan ve dava tarihi itibariyle 10.980,00 TL'nin altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvurulmadan tüketici mahkemesinde dava açılamayacağı gerekçesi ile davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacı davayı açarken fazlaya dair haklarını saklı tutmuş olduğu ve davanın da niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olduğu anlaşıldığına göre mahkemece, işin esası incelenerek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O halde İlk Derece Mahkemesinin kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan HMK'nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.