Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3901 Esas 2017/3747 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3901
Karar No: 2017/3747
Karar Tarihi: 01.11.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3901 Esas 2017/3747 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2016/3901 E.  ,  2017/3747 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle İstanbul Liman Başkanlığı ile 25.10.2005 tarihli Sulh Protokolü’ne göre denetleme kuruluşu olan ... Gözetim Hizmetleri Şirketi’nin yazı cevaplarına göre elektrik tesisatı işlerinin tamamlanarak geminin yola elverişlilik belgesi aldığının anlaşılmasına ve davalının delil tespitindeki eksikleri kendisinin tamamladığına dair herhangi bir savunması ve ibraz ettiği bir delilinin bulunmadığının anlaşılmasına ve icra takibinin kabul edilen asıl alacağa yıllık %5 oranını aşmamak koşuluyla 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesinde belirtilen USD cinsinden yabancı para faiz oranları uygulanarak devam edeceğinin tabi bulunmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı davasında, davalı’dan olan alacağı ile ilgili olarak icra takibine geçtiğini, ancak takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, mahkemece yargılama yapılıp bilirkişiden raporlar da alınarak dava kabul edilmiştir. Alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılamada taraf delilleri tartışılıp alınan bilirkişi raporları da değerlendirilmek suretiyle saptanmış olup likid olmadığından ve davalı; itirazında haksız sayılamayacağından davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır (İİK 67. madde). Kararın bu nedenle bozulması gerekir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 438/VII. maddesi gereği düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının 1 nolu hüküm fıkrasında yer alan "Davacının alacağı likid olduğundan talep gibi 20.000 USD X 1.3525 = 27.050,00 TL’nin %40"ı icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline" cümlesinin çıkarılarak" davacının icra inkâr tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından reddine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.