Esas No: 2020/4261
Karar No: 2022/4267
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4261 Esas 2022/4267 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye ceza mahkemesinde görülen bir davada, sanık taksirle öldürme suçundan mahkum edilmiştir. Sanık tarafından temyiz edilen hüküm incelenmiş ve sanığın tam kusurlu olduğu belirtilerek, ölen kişi sayısı nazara alınarak cezanın hakkaniyete uygun belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek, bu kararın fiilin ağırlığı ile orantılı olarak belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, TCK'nın 85/1, 22/3, 62/1 ve 53/6 maddelerine atıf yapılmıştır. TCK'nın 61/1 ve 22/4 maddelerinde failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zamanın nazara alınarak cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir şekilde belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53/6 maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/1, 22/3, 62/1, 53/6 maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılan ... vekili, katılanlar ..., ..., ... ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin kusur durumuna, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, katılan ... vekili ve katılanlar ..., ..., ... ... vekilinin olası kast hükümlerinin uygulanması gerektiğine ve bilinçli taksir oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Sanık idaresindeki otomobille, yerleşim yeri içinde, gece vakti, virajlı, iki yönlü, asfalt kaplama sokakta seyrederken, olay mahalli olan yolu ikiye ayıran adaya geldiği esnada, mecburi yön levhasını dikkate almayarak, trafik akışının tersi yönünde geliş şeridine girdiğinde, aracının ön kısımlarıyla, karşı yönden kendi şeridinde seyretmekte olan sürücü ... idaresindeki motorlu bisikletin ön kısımlarına çarpmasıyla, sanığın trafik işaret levhasına uymayarak tam kusuruyla, bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği olayda;
1-)Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık tam kusurlu olmakla birlikte ölen kişi sayısı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan uzaklaşmak yerindeyse de, en üst sınırdan teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-)5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca tayin olunacak güvenlik tedbirinin süresinin, fiilin ağırlığı ile orantılı, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun olacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sürücü belgesinin alt sınırdan bir miktar uzaklaşmak yerindeyse de, asgari hadden fazla uzaklaşmak suretiyle teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek, en üst sınırdan 3 yıl süre ile geri alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin, katılan ... vekili ve katılanlar ..., ..., ... ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.