23. Hukuk Dairesi 2016/5657 E. , 2019/4529 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili av. Barış Sisligün ile davacı vekili Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı tarafın başvurusu üzerine, müvekkili tarafından davalı çalışanlarına muhtelif konularda uçak teknik bakım eğitimi verildiğini, eğitim hizmetleri kapsamında 26.12.2006 tarihli 76.316,50 USD bedelli faturanın düzenlenerek bedelinin davalıdan talep edildiğini, davalının muhtelif tarihlerde parça parça ödemeler yaptığını, 23.961,18 USD borç kaldığını, bakiye borcun tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiği ileri sürülerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu faturaya ve faturanın dayanağı hizmetin alındığına bir itirazları olmadığını, alınan hizmet bedelinin davacıya ödendiğini, taraflar arasındaki tek ilişkinin eğitim hizmeti olmadığını, yıllardır süregelen ticari ilişki bulunduğunu, ihtilafın tarafların defter ve cari hesap kayıtları arasında mutabakat sağlanmamasından kaynaklandığını, müvekkilinin davacıya bahsi geçen ödemeler haricinde birçok ödeme yaptığını, müvekkili şirketin kayıtlarında davacı yana herhangi bir borç görünmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 23.06.2014 tarih, 752-4811 E.-K. Sayılı ilamıyla bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalının takip konusu faturayı ve faturanın dayanağı hizmetin alındığını kabul ettiği ancak fatura bedelinin muhtelif tarihlerde ödendiğini savunduğu, davacının ise davalının yaptığı ödemelerin bir kısmını takip konusu fatura bedelinden mahsup ettiğini, bir kısmını ise ödenmeyen daha önceki faturalara mahsup ettiğini ileri sürdüğü, banka aracılığıyla yapılan ödeme belgelerinde hangi faturaya istinaden ödeme yapıldığının açıklanmadığı, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki mevcut olup karşılıklı faturaların düzenlendiği, fatura mahsuplaşmalarının olduğu, davacının SAP muhasebe sistemini kullandığı, davalı tarafından yapılan ödemelerin önce geçici hesaba alındığı, sonrasında vadesi gelen faturalara göre orantılı paylaşım yapılarak mahsuplaşma işleminin kayıtlara işlendiği, TBK"nın 101 ve 102. maddelerindeki karinenin somut olayda davacı-alacaklı lehine olduğu, karinenin aksinin davalı yanca kanıtlanamadığı, dava konusu 76.316,50-USD tutarlı faturadan dolayı 52.355,32-USD "lik ödeme yapıldığı, davacının davalıdan 23.961,18-USD alacağının kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile icra takibine vaki itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.