14. Hukuk Dairesi 2016/11094 E. , 2019/4005 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.10.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının maliki olduğu ... İlçesi, 101 ada 12 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek aynı yer 5 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, aleyhine geçit hakkı tesisi istenilen 101 ada 5 parsel sayılı taşınmazın Maliye Hazinesi mülkiyetinde olduğunu, bu taşınmazda müvekkilinin evi, bahçesi ve kümesi bulunduğunu, Hazineye ecrimisil ödendiğini, taşınmazın satın alınması hususunda idareye başvuru yaptıklarını, davacının 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazlardan geçiş imkanının bulunduğunu, 101 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddini savunmuş ile ifraz ve satış işleminin durdurulmasına ilişkin tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... Köyünde bulunan 110 ada 12 parsel lehine aynı yerde bulunan davalı Hazineye ait 110 ada 5 parsel üzerinde fen bilirkişileri..."e ait 10/09/2015 havale tarihli raporda ekli krokide C harfi ile gösterilen kırmızı renkli ve D harfi ile gösterilen kahverengi renkli toplamı 111,27 m²"lik alana sahip kısım üzerinde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Maliye Hazinesi temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece yapılan 07.09.2015 tarihli keşif sonucu alınan 10.09.2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekindeki krokide 101 ada 12 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit tesisi için 4 alternatifli geçit güzergahı belirlenmiş, 13 ve 5 parsel sayılı taşınmazların ortak sınırından geçit hakkı tesisinin en uygun alternatif olduğu yönünde görüş bildirilmiş, mahkemece 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliklerinden bir kısmının ölü olduğu ve taraf teşkilinin çok zor olduğu gerekçesiyle fen bilirkişisi raporunda 3. alternatif olarak belirtilen 101 ada 5 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı tesis edilmiştir. Lehine geçit hakkı tesisi istenilen 101 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde 26 parsel sayılı taşınmaz lehine 7 metre genişliğinde geçit hakkı tesis edilmiş olduğu görülmüştür. Dayanağını oluşturan, Şabanözü Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.12.1999 günlü, 1999/67 Esas ve 1999/209 Karar sayılı ilamında 26 parsel sayılı taşınmaz lehine 12 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine 7 metre genişliğinde geçit hakkı tesis edilmiş, kararın eki olarak gösterilen 15.11.1999 tarihli fen bilirkişisi krokisinde geçidin 67,50 metrekaresi 12 parsel sayılı taşınmazda yer almıştır. İfraz işlemi ile 71 ve 72 parsel numaralarını olan 10 parsel sayılı taşınmazda 26 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesis edilen kısımda davacının maliki olduğu 101 ada 12 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesis edilmelidir.
Bu durumda; mahkemece 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliklerinin usulüne uygun şekilde davada taraf olmaları sağlanmalı, mahallinde uzman bilirkişiler refakatiyle yeniden keşif yapılmalı davacı aleyhine yükümlülük payı belirlenek 101 ada 12 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesis edilerek genel yola ulaşımı sağlanmalıdır.
Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Maliye Hazinesinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.