23. Hukuk Dairesi 2016/5736 E. , 2019/4528 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ..., diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ve davalı şirketler arasında 30.04.2012 tarihinde imzalanan 3 ayrı hizmet sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından ..."a ait 09.05.2012 tarihli 210.000,00 USD bedelli teminat mektubunun davalıya verildiğini, mektubun dayanağı olan tüm sözleşmelerin 17.11.2013 tarihinde sona ermiş olmasına karşın taleplerine rağmen bahse konu teminat mektubunun davalı yanca iade edilmediğini ileri sürerek, davacının 09.05.2012 tarihli teminat mektubu nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu teminat mektubunun süresinin 11.05.2015"te sona erdiğini, davalı tarafından bu tarihten önce mektubu tanzim eden banka şubesine başvurularak mektup süresinin 11.05.2015"te sona ereceği belirtilmek suretiyle, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.1.5 maddesi dikkate alınarak, 100.000,00 USD miktarında tazmin talep edildiğini, talebin ihtiyati tedbirin varlığı nedeniyle reddedildiğini, ayrıca 31.10.2012 tarihli devir sözleşmesi nedeniyle sorumluluğu devam eden davacının İş Mahkemesinde görülmekte olan dava dolayısıyla mektup ile teminat altına alınan riskinin devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 17.11.2013 tarihinde feshedilen sözleşmelerin bitiş tarihi ve sözleşmelerde kararlaştırılan 1 yıllık iade süresi göz önüne alındığında davalı tarafça herhangi bir risk de ileri sürülemediğinden sona eren 2 adet sözleşme gereği davacı tarafından davalıya teslim edilen teminat mektubunun 140.000,00.-USD tutarlı kısmının iadesi gerektiği, konusunun kalmadığı, davacının sorumluluğunun sona erdiği, dava dışı...Pet. Nak. İnş. Tic. Ltd Şti"ne devredilen Vinç Ekipman ve İşçilik Hizmetleri Sözleşmesi nedeniyle çalıştırılan işçilerden biri tarafından davalı aleyhine dava açılmış olmakla, bu sözleşmenin teminatı olmak üzere davacı tarafından davalıya verilen 70.000,00.-USD tutarlı kısım yönünden ise davacının sorumluluğunun devam ettiği, davalının ödeme tehlikesi ve risk altında bulunduğu, bu nedenle teminat fonksiyonunun aynen devam ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davanın 210.000,00.-USD bedelli teminat mektubundan dolayı davalıya 140.000,00.-USD borçlu olmadığının tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesine dayalı olarak verilen teminat mektubu nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasında tanzim edilen 3 ayrı hizmet sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya 09.05.2012 tarihli 210.000,00 USD bedelli teminat mektubu ibraz edilmiş olup, bahsi geçen mektup 3 ayrı sözleşme için kararlaştırılmış 70.000,00"er USD"lik teminat için toplu şekilde tanzim edilmiştir. İmzalanan 3 sözleşmenin 2"si 17.11.2013 tarihinde sona ermiş, yalnız Vinç-Ekipman ve İşçilik Hizmetleri Sözleşmesi, davacının sözleşmeye dayalı sorumluluğu devam etmek üzere, dava dışı...Pet. Nak. İnş. Tic. Ltd. Şti."ye 31.10.2012 tarihinde devredilmiş, bu sözleşme sürecinde yaşanan iş kazası nedeniyle de işçi tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının halen derdest olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında tanzim edilen Vinç-Ekipman ve İşçilik Hizmetleri Sözleşmesinin 3.1.5 maddesinde, sözleşmenin imzasını takip eden 1 yıl içerisinde teminatın 100.000,00 USD"ye çıkarılacağının kararlaştırıldığı ancak ilgili artırımın yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca; teminat mektubunun geçerlilik süresinin bitimine 4 gün kala, 07.05.2015 tarihinde, muhatap ... Lara şubesine yazılan yazı ile, mektubun süresinin 11.05.2015 sona erdiğinden bahisle, devredilen sözleşmenin 3.1.5 maddesi dikkate alınarak, 100.000,00 USD miktarında tazmin talebinde bulunulmuştur. Yani davalı yanca, mektup nedeniyle talep hakkı 100.000,00 USD ile sınırlandırılmış olup, bu durumda mahkemece, bakiye 110.000,00 USD tutar yönünden davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi ile davalı lehine, bu hükme bağlı olarak, yargılama gideri ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasında imzalanan 3 ayrı sözleşmeye ilişkin olarak tek teminat mektubu ibraz edilmesi ve feshedilen 2 sözleşme nedeniyle davacı yanca teminat iadesinin talep edilmemesi halleri bir arada değerlendirildiğinde, eldeki mektubun, sözleşmenin 3.1.5 maddesine uygun olarak, mahkemece, 100.000,00 USD"lik bedel için teminat fonksiyonunun devam ettiğinin kabulü ile bu miktar bakımından davanın reddine karar verilmesi ile davalı lehine, bu hükme bağlı olarak, yargılama gideri ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 05.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.