Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklının 33.500 YTL"lik bonoyla ilgili olarak başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte; borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda; bonoda keşide yeri olmadığından senedin kambiyo vasfında olmadığını, alacaklıya borçlarının bulunmadığını, alacaklı hakkında Gördes Cumhuriyet Başsavcılığına, açığa imzanın kötüye kullanılması ve bedelsiz kalan senedi kullanmak suçlaması ile suç duyurusunda bulunduklarını ileri sürerek takibin iptalini istemiştir.
Takip alacaklısının, gerek Gördes Cumhuriyet Başsavcılığında ve gerekse sanık olarak yargılandığı Gördes Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/61 esas sayılı dosyasında vermiş olduğu ifadelerinde dayanak bononun borçlu tarafından 2.000 TL elektirik borcu için dava ve takip dışı .................."e boş olarak verildiği,  .................. den de takip alacaklısının bu bonoyu alarak borçlunun kredi borcu için zararını karşılamak üzere 33.500 TL olarak doldurup takibe koyduğuu belirtilmektedir. Alacaklı senet karşılığında takip borçlusuna herhangi bir mal veya hizmet vermediğini de açıkça beyan etmektedir.
Alacaklının bu beyanlarından senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, dolayısıyla TTK.nun 688/2.maddesinde öngörülen "kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadi" unsurunu taşımadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece şikayetin kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.