Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/17778
Karar No: 2021/2513
Karar Tarihi: 27.04.2021

Danıştay 4. Daire 2016/17778 Esas 2021/2513 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/17778
Karar No : 2021/2513

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2010/1 ila 8,12 dönemleri katma değer vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … ile … Vergi Dairesi mükellefi … hakkındaki vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlerin düzenlenen faturaların sahte olduğunu ortaya koymada yeterli olmadığı, tarhiyatın eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak yapıldığı anlaşıldığından katma değer vergileri indirimi kabul edilmeyerek ilgili dönemler için re'sen tarh edilen cezalı vergilerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ilgili dönemlerde hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden aldığı faturaları yasal defterlerine kaydettiği ve indirim konusu yaptığı, incelemelerin somut tespitlere dayanılarak yapıldığı, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : İhtilaflı dönemlerde davacının fatura aldığı mükellefler hakkında tanzimli raporlarda yer alan tespitlere göre, düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığıdan temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının 2010/12 döneminde 3 adet KDV dahil 14.160,00 TL tutarında fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; 23/08/2010 tarihinde iş güvenliği elbiseleri ve malzemelerinin toptan ticareti işi işe iştigal etmek üzere faaliyete başladığı, iş yeri adresinde yapılan 25/08/2010 tarihli yoklamada; sandalye, bilgisayar, raflar ve muhtelif iş güvenliği elbiselerinin bulunduğu, 24/02/2011 ve 25/02/2011 tarihli yoklamalarda mükellefe iş yeri ve ikâmetgâh adreslerinde ulaşılamadığı, defter belge isteme yazısının tebliğ için gönderildiği, ancak mükellefe ulaşılamaması nedeniyle tebliğ edilemediği, 2010/8 ila 2011/2 dönemlerinde beyan edilen KDV matrah toplamının 1.304.290,47 TL olduğu, diğer mükellefler tarafından verilen BA bildirimlerine göre mükellefin 2010 yılındaki satış tutarının 1.223.775,00 TL (2011 yılında 1.667.295,00 TL) olduğu, ancak ilgili dönem KDV matrahının 274.734,47 TL (2011 yılında 292.525,00 TL) olarak beyan edildiği, 2011 yılında ise vergi dairesine 3.663,76 TL vergi borcunun bulunduğu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı, … Mali Şube Müdürlüğünce … Vergi Dairesi mükellefi …'un adresinde yapılan aramada sahte fatura ticareti kapsamında komisyon gelirlerinin kaydedildiği yeşil renkli ajandanın (el defteri) ele geçirildiği, söz konusu el defteri üzerinde yapılan incelemede, el defterinin her sayfasında çeşitli şahıslara/firmalara ait mükellefiyet bilgileri, adres ve iletişim bilgileri, aylık dönemler itibariyle düzenlenen sahte fatura tutarları, sahte fatura tutarları üzerinden hesaplanan komisyon tutarları ile bu komisyonlara ait tahsilat bilgilerinin tespit edildiği, ayrıca el defterinin her sayfasında sahte fatura kullanıcılarının kaydedildiği, bazı sayfalarda sahte faturaların hangi düzenleyici firmaların/şahısların faturaları kullanılarak düzenlendiğinin açıklama sütununda belirtildiği, bazılarında ise kullanıcılara ait karşılatırmalı Ba-Bs formuyla uyumlu olduğu belirlenen düzenlenleyici firmaların/şahısların faturalarının kullanıldığı, buna göre …, … ve …'un birlikte hareket ederek bir kısım şahıs/fırmalara (…) ait faturaları herhangi bir mal teslimi ve hizmet ifası olmadan sahte belge olarak düzenlediği ve bu sahte fatura ticareti kapsamında elde edilen komisyon gelirlerinin bir kısmının el defterine (aramada ele geçirilen yeşil renkli ajanda) kaydedildiği, dolayısıyla söz konusu şahısların, birlikte bir organizasyon içinde hareket ederek komisyon kazancı elde etmek amacıyla bu sahte faturaları düzenlendiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, yapılan yoklamada mükellefin iş yeri büyüklüğüne göre anılan hasılatı gerçekleştirebilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığı, belirli bir dönemden sonra yapılan yoklamalarda mükellefe ulaşılamadığı, çok yüksek ciro yapıldığını beyan etmesine rağmen ödenecek vergilerin çok düşük olduğu, ödenmesi gereken cüzi miktardaki vergi borçlarının dahi ödenmediği, beyan edilen KDV matrahları ile BA BS formları arasında uyumsuzluk bulunduğu, faaliyete başlanıldıktan sonra kısa sürede yüksek matrahlara ulaşılmasının ticari ve teknik icaplara uygun olmadığı, … Mali Şube Müdürlüğünce yapılan aramada mükellefe ait bilgilerin yer aldığı ajanda vb. araçların ele geçirildiği dikkate alındığında davacının aldığı faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacının 2010/1 ila 8 dönemlerinde 25 adet KDV dahil 135.869,58 TL tutarında fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … (… Reklam) hakkında düzenlenen 07/10/2010 tarih ve 2010/108 sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; matbaa hizmetleri ve matbaa malzemelerinin toptan satışı faaliyeti ile iştigal etmek üzere 09/09/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, defter ve belge isteme yazısının ikâmetgâh adresinde bizzat kendisine tebliğ edilmesine rağmen incelemeye ibraz edilmediği, 11/09/2009 tarihinde iş yerinde yapılan yoklamada; iş yeri büyüklüğünün 12 metrekare olduğu, deposunun ve şubesinin bulunmadığı, tespit anında işçisinin bulunmadığı, matbaa hizmetleri ve toptan matbaa malzemeleri satışı faaliyeti ile iştigal edeceği, demirbaş olarak da, muhtelif büro mobilyaları ile bir adet bilgisayarın bulunduğu, ticari emtia olarak da 9 koli A4 kağıdın olduğu ancak matbaa ve baskı makinalarının bulunmadığı, emtia ve demirbaş faturalarının bulunmadığı, 21/10/2009 tarihinde iş yerinde yapılan yoklamada; mükellefin matbaa ve baskı makinasının bulunmadığı, 29/09/2010 tarihinde iş yerinde yapılan yoklamada; iş yerinde çalışan …'ın …'ı hiç görmediği, tespit anında mükellefin satışa hazır emtiasının bulunmadığı, iş yerinde tespit anında bir masa, bir sandalye, bir bilgisayar bulunduğu, muhasebecisinin bulunmadığı, 2009 yılına ilişkin olarak beyan edilen katma değer vergisi matrah toplamının 140.900,00 TL olduğu, aynı döneme ilişkin olarak yapılan Ba-Bs analizinde mükellefin 118 belge karşılığında katma değer vergisi hariç 674.554,00 TL tutarında mal veya hizmet sattığına dair bildirimde bulunulduğu, 2010 yılına ilişkin olarak ise beyan edilen katma değer vergisi matrah toplamının 932.966,27 TL olduğu, aynı döneme ilişkin olarak yapılan çapraz karşılaştırmada ise mükellefin 721 belge ile katma değer vergisi hariç 4.029.680,00 TL tutarında mal ve hizmet sattığına dair bildirimde bulunulduğu, muhtasar beyannamelerde işçi beyan edilmediği, tahakkuk eden vergi borçlarına yönelik herhangi bir ödeme yapılmadığı tespilerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, yapılan yoklamada mükellefin iş yeri büyüklüğüne göre anılan hasılatı gerçekleştirebilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığı, belirli bir dönemden sonra yapılan yoklamalarda mükellefe ulaşılamadığı, çok yüksek ciro yapıldığını beyan etmesine rağmen ödenecek vergilerin çok düşük olduğu, ödenmesi gereken cüzi miktardaki vergi borçlarının dahi ödenmediği, beyan edilen KDV matrahları ile BA BS formları arasında uyumsuzluk bulunduğu, faaliyete başlanıldıktan sonra kısa sürede yüksek matrahlara ulaşılmasının ticari ve teknik icaplara uygun olmadığı dikkate alındığında davacının aldığı faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, adı geçen mükellefler tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı anlaşılmakla, aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi