Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/4375 Esas 2020/2693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4375
Karar No: 2020/2693
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/4375 Esas 2020/2693 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/4375 E.  ,  2020/2693 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, yapılan iş makinesi kiralama hizmet alım ihalesinin davalı üzerinde kaldığını, buna ilişkin olarak davalı ile Belediye arasında 12/04/2012 tarihli sözleşme yapıldığını, bu ihaleye ilişkin olarak iş artış tutanağı düzenlenmeden fazla çalışma yaptırıldığı, ayrıca 16 m3 yerine 10 m3 tonajlı kamyon çalıştırılması sonucu kamu zararına yol açıldığını, bu nedenle bazı kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatıldığını, soruşturma dosyasında aldırılan bilirkişi raporuna göre 16 m3"lük kamyon yerine 10 m3"lük kamyon çalıştırılması neticesinde 6.000 m3 eksik hafriyat taşınması ile 11.250,00 TL kamu zararı meydana geldiğini, bu zararın ödemesi için davalıya, 30 gün süre veren 25/07/2014 tarihli ihtarat yapıldığını, buna rağmen bu paranın ödenmediğini, bu zararın davacıdan tahsil edilmesi amacıyla davacı aleyhine ihtarnamenin tebliği tarihi olan 06/08/2014 tarihine kadar işletilen faizi ile birlikte toplam alacağın 11.674 TL"lik takip başlatıldığını, itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK"nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. TTK"nın 4. maddesinde nelerin ticari dava olduğu açıklanmıştır. Buna göre hükümde sayılan dava ve işlerin yanı sıra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar da ticari davadır. Anılan yasa hükümleri gereği, davacı tarafın ticari işletmesi bulunmadığından ve dava konusu da maddede sayılan mutlak ticari davalardan olmadığından, davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re"sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla davanın görülüp karar bağlanması gerekirken, asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.