14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19196 Karar No: 2019/3997 Karar Tarihi: 06.05.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/19196 Esas 2019/3997 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu iptali ve tescil davası için mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Kararda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun değiştirilmesi sonrasında gerçek kişilere yapılan tebligatla ilgili olarak iki aşamalı yol benimsenmiştir. İlk aşamada, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz ve öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebligatın kendisine ulaşması için araştırmalar yapılması gerekir. İkinci aşamada, muhatabın adresi tespit edilemezse tebliğ evrakı çıkaran mercie geri gönderilir ve Kanunun belirlediği şartlar doğrultusunda açık mavi renkli zarfla tebligat yapılabilir. Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre, gerçek ve tüzel kişilerin adreslerinin doğruluğunun sağlanması ve değiştirmeleri durumunda yeni adreslerinin bildirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, davalı şirkete yapılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygun yapılmamıştır ve tebliğin yenilenmesi gerekmektedir. Kanunun belirlediği şartlar doğrultusunda tebliğin yapılması ve yasal temyiz süresinin beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılması gerekmektedir.
14. Hukuk Dairesi 2016/19196 E. , 2019/3997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. 2- Tebligat Kanununun 35. maddesinin; a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir. b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince: Davalı ... İnş. Teks. Gıda. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şirketine yapılan gerekçeli karar tebliği, davalı Şirketin bilinen en son adresine usulüne uygun tebliğ yapılmadan ve Tebligat Kanununun 35. maddesindeki şartlar oluşmadan doğrudan Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Gerekçeli kararın adı geçen davalıya yukarıda belirtilen ilkelere ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilip yasal temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere, Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.