8. Hukuk Dairesi 2015/16752 E. , 2017/5642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma istemli olarak davalı-birleşen dosya davacısı ... vekili, duruşma istemsiz davacı-birleşen dosya davalısı Safiye Barutçu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, duruşma isteğinin pul yokluğundan reddine karar verilerek, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
... A R A R
Davacı-davalı ... Barutçu vekili, evlilik birliği içerisinde tüm malların davalı adına kayıtlı olduğunu belirterek taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içinde edinilen malların ve tapuları davalı üzerine alınan taşınmazların yarı hisselerinin verilmesini talep etmiş, dava değeri bildirilmeden maktu peşin harç yatırılmıştır. 25.07.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davanın mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı davası olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Birleşen dava yönünden, tasfiyeye konu edilen taşınmazın evlilik birliği içinde birleşen dosyada davacı erkeğin açtığı otel için satılıp harcandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı-davacı ... vekili, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde birleşen dosyada davalı kadın adına satın alınan bir adet taşınmaz bulunduğunu, bu taşınmaz yönünden müvekkilinin katılma alacağının tespiti ile asıl davada müvekkilinin borçlu olması durumunda TMK 236 maddesine istinaden öncelikle asıl dava yönünden tespit edilecek katılma alacağı ile takas edilmesi; müvekkilinin alacaklı çıkması halinde katılma alacağının tahsilini talep etmiş, harca esas değer 135.000,00 TL olarak bildirilmiştir. Asıl dava yönünden, davacının malvarlığının edinilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını, taraflar arasındaki evliliğin davacının zinası nedeniyle sona erdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden davacının 16427 ada 1 parsel 15 ve 16 no.lu taşınmazlara yönelik katılım payı alacağı talebinin reddine ve dava konusu edilen diğer gayrimenkuller ile davalı adına tescilli olan araç yönünden hesaplanan 267.000,00 TL katılım payı alacağının 4721 sayılı Yasa"nın 236/2 maddesi gereğince takdiren yarı oranında azaltılması ile 133.500,00 TL olacağı ve taleple bağlı kalınarak 100.000,00-TL katılım payı alacağının hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; Birleşen dava yönünden 26216 ada 1 parsel sayılı taşınmaz edinim tarihi itibariyle edinilmiş mal vasfında olup bu gayrimenkulün katılım payı alacağını engellemek kastıyla başka bir şahsa devredildiği iddia edilmiş ise de dosyaya sunulan deliller, birleşen davacının keşif esnasındaki beyanları ve özellikle yine aynı dönemlerde devredilen asıl davaya konu 16427 ada 1 parsel 15 ve 16 sayılı bağımsız bölümlere yönelik açıklamalar dikkate alındığında bu gayrimenkulün her iki eşin de rızası ile devredildiği ve katılma alacağını azaltmak kastıyla devredildiğinin ispatlanamadığı sonucuna varılıp bu gayrimenkule yönelik talep yerinde görülmeyerek birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm, süresi içerisinde asıl ve birleşen dava yönünden davalı-davacı ... vekili, asıl davada reddedilen kısım ve faiz başlangıcı yönünden katılma yolu ile davacı-davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı-davalı ... vekilinin tüm ve davalı-davacı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı-davacı ... vekilinin asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince,
Davacı taraf, dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içinde edinilen mallar ve tapuları davalı üzerine alınan taşınmazların yarı hissesini talep etmiş olup; Mahkemece dava dilekçesindeki talebin açıklaması için verilen süre içinde sundukları 18.04.2012 havale tarihli dilekçede; davanın konusu olarak davalı erkek adına kayıtlı olan 5 adet taşınmazdan edinilmiş mallara katılma rejimine göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... mahallesindeki taşınmaz için 143.500,00 TL, .... mahallesindeki taşınmaz için 30.955,00 TL, Horozluhan mahallesindeki diğer taşınmaz için 30.305,00 TL, .... mahallesindeki iki adet taşınmaz yönünden ise 41.000,00"er TL talep ettikleri bildirilmiştir. 25.07.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davanın mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı davası olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir. 28.04.2014 tarihli 13. celse ise davacı vekilinin davanın konusunun keşfi yapılan tüm taşınmazlar olup başkaca talepleri olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf bu şekilde beyanda bulunarak taleplerini hasrettiğine göre alacak talebinin sadece taşınmazlar olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu husus göz ardı edilerek araç üzerinden yapılan hesaplanmanın hükme esas alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı-davacı ... vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı-davalı ... vekilinin tüm ve davalı-davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubuile kalan 3,70 TL"nin temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısından alınmasına ve peşin harcın davalı-birleşen dosya davacısına iadesine, 18.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.