Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/20576
Karar No: 2021/2506
Karar Tarihi: 27.04.2021

Danıştay 4. Daire 2016/20576 Esas 2021/2506 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20576
Karar No : 2021/2506

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Metal İmalat ve Kaplama Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2010/3,7 dönemleri katma değer vergileri ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … ile … Vergi Dairesi mükellefi … Kimyevi Maddeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre; uyuşmazlık konusu dönemlerde davacıya düzenlenen faturaların sahte ve yanıltıcı belge olduğu hususunda somut ve kabul edilebilir tespitlerin bulunmadığı, dolayısıyla bu mükellefler tarafından davacıya düzenlenen faturaların sahte olduğunun ortaya konulamadığı, bu haliyle davacının kayıtlarına intikal ettirdiği söz konusu faturaların sahte olduğu kabul edilerek bu fatura tutarlarının indirimlerden çıkarılması suretiyle yapılan dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihtilaflı dönemlerde fatura aldığı mükellef hakkında düzenlenen raporda sahte belge düzenlediği hususunun tespit edildiği, söz konusu faturalarda yer alan katma değer vergilerinin yasal defterlere kaydedildiği ve indirim konusu yapıldığı, ödemelerin çekle yapılmış olmasının tek başına yeterli olmayacağı, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Olayda, davacının ihtilaflı dönemlerde fatura aldığı mükellefler hakkında tanzimli vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının 2010/7 döneminde 2 adet KDV dahil 118.000,00 TL tutarında fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda özetle; mükellefiyetin 24/03/2010 tarihinde tesis ettirildiği ve 22/10/2010 tarihinde işin terk edildiği, defter ve belge istemeye ilişkin yazının tebliğ edilmesine rağmen incelemeye ibraz edilmediği, dış giyim eşyalarının toptan ticareti faaliyeti ile iştigal edildiği, 26/03/2010 tarihli işe başlama yoklamasında; fason konfeksiyon işiyle uğraştığı, demirbaş olarak muhtelif büro malzemeleri ile iş ile ilgili bazı makinelerin bulunduğu, 15/10/2010 tarihinde yapılan yoklamada; fason kot ürünlerinin dikimi işiyle uğraşıldığı, şube veya deposunun olmadığı, aylık kirasının 1.200,00 TL olduğu, 32 işçi çalıştırıldığı, muhtelif büro malzemeleri ile iş makinelerinin bulunduğu, 27/10/2010 tarihli yoklamada; mükellefin işi terk ettiğinin çevre sakinlerince beyan edildiği, ilgili dönemlere ilişkin beyannamelerin verildiği, toplam vergi borcunun 41.435,93 TL olduğu, ödenen toplam verginin ise 2,00 TL olduğu, defter tasdik bilgilerine ulaşılamadığı, işletme defteri tutulduğu, ortak ve yönetici olunan üç mükellef hakkında da olumsuz tespitlerin bulunduğu (adreste bulunmama, re'sen terk, vergi tekniği raporu vs.), işletme hesabına göre defter tutulduğu için Ba-Bs bildirim yükümlülüğünün olmadığı, ancak karşı firmaların Ba ve Bs formlarına göre mükellefin 2010 yılında 2.940.390,00 TL mal satışı ve 22.621,00 TL mal alışında bulunduğunun tespit edildiği, KDV matrahının ise 725.147,91 TL olduğu, satış yapılan 27 mükelleften 19'u hakkında olumsuz tespitlere yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, yapılan yoklamada mükellefin iş yeri büyüklüğüne göre anılan hasılatı gerçekleştirebilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığı, çok yüksek ciro yapıldığını beyan etmesine rağmen ödenecek vergilerin çok düşük olduğu, ancak bunların dahi ödenmediği, ortak ve yönetici olunan diğer mükellefler hakkında da sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu, re'sen terk vb. tespitlerin bulunduğu, BA BS formlarında yer alan tutarlar ile KDV matrahları arasında uyumsuzluk bulunduğu, faaliyete başlanıldıktan sonra kısa sürede yüksek matrahlara ulaşan mükellefin birden ticari faaliyetini sonlandırmasının ticari ve teknik icaplara uygun olmadığı dikkate alındığında davacının aldığı faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacının 2010/3 döneminde 5 adet KDV dahil 94.150,00 TL tutarında fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Kimyevi Maddeleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; 06/02/2009 tarihinde temizlik ürünleri toptan ticareti faaliyetiyle uğraşmak üzere tesis ettirdiği mükellefiyetinin 31/05/2012 tarihinde re'sen terkin edildiği, 2009 yılına ilişkin 6111 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımında bulunulduğu için inceleme yapılamadığı, şirket ortaklarının %90 hisseyle … ve %10 hisseyle … olduğu, …'ın şirket çalışanı olarak gösterildiği, …'un 23/06/2011 tarihinde hisse devir sözleşmesiyle hisselerini …'a devrettiği, 11/02/2009 tarihinde yapılan yoklamada; iş yerinin büro olarak kullanıldığı, 90 m2 olduğu, kirasının 700,00 TL olduğu, iş yerinde muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, 13/06/2011 tarihinde yapılan yoklamada; adresinin taşındığı, tekstil boyası ve kimyasal boyalar toptan ticareti ile uğraştığı, iş yerinin büro olarak kullanıldığı ve mal depolamasının olmadığı, depo ve imalathanesinin bulunmadığı, iş yerinin 26 m2 olduğu, muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, 2012 yılında yapılan yoklamalarda ise iş yerinin kapalı olduğu, 29/01/2013 tarihinde yapılan yoklamada da; iş yerinde başka bir mükellefin bulunduğu ve mükellefin iş yerinden yaklaşık bir yıl önce ayrıldığının tespit edildiği, muhasebesini tutan SMMM …'nın ifadesine göre mükellefin 2011/Temmuz ayında faal olmadığını, 2010/Ağustos dönemi hizmet listesinde 5 işçi çalıştırdığını bildirdiği, defter tasdik bilgilerine ulaşılamadığı, 2010,2011 ve 2012 yılları beyannamelerini verdiği, 2010/1 ila 9 ayları arasında 2 ila 5 arasında işçi beyan ettiği, 2010 yılında mal ve hizmet satın aldığı 12 mükellef hakkında olumsuz tespitlerin bulunduğu, 2010 yılı KDV matrahının 2.369.739,35 TL olduğu, Bs formuyla 2.362.010,00 TL mal satışı beyan ettiği, buna rağmen karşı firmalarca 2.237.644,00 TL mal alımı beyan edildiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, yapılan yoklamada mükellefin iş yeri büyüklüğüne göre anılan hasılatı gerçekleştirebilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığı, belirli bir dönemden sonra yapılan yoklamalarda mükellefe ulaşılamadığı, çok yüksek ciro yapıldığını beyan etmesine rağmen ödenecek vergilerin çok düşük olduğu, faaliyete başlanıldıktan sonra kısa sürede yüksek matrahlara ulaşılmasının ticari ve teknik icaplara uygun olmadığı dikkate alındığında davacının aldığı faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, adı geçen mükellefler tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı anlaşılmakla, aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi