19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/712 Karar No: 2020/2085 Karar Tarihi: 26.02.2020
4733 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/712 Esas 2020/2085 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık 4733 sayılı Kanuna Aykırılık suçuyla mahkum edildi. Temyiz istemi üzerine yapılan incelemeler sonucunda, yerel mahkemenin verdiği hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı ancak Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin verdiği bozma ilamı doğrultusunda kesinleşen önceki cezanın mahsubu gerekirken sadece mahsubuna karar verilmesi nedeniyle hüküm bozuldu. Sonuçta, sanık 2 yıl 6 ay hapis ve 1500 TL adli para cezası almıştı ve TCK'nin 43. maddesi gereği bu ceza artırılarak yeniden ceza tayini yapılmalıydı. Kanun maddeleri olarak ise TCK'nin 43. maddesi (Zincirleme suçlarda ceza takdiri), 4733 sayılı Kanun (Kamuya açık ihale kanunu) ve 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi (Kararın düzeltilmesi) kararda yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi 2020/712 E. , 2020/2085 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Yerel mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay 7. Ceza Dairesi"nin 23.10.2018 tarih ve 2018/10676 sayılı kararı ile verilen bozma ilamı doğrultusunda TCK"nin 43. maddesi kapsamında değerlendirilen Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13.12.2012 tarihli 2011/634 Esas ve 2012/954 Karar sayılı ilamı ile verilip kesinleşen önceki cezanın 2 yıl 6 ay hapis ve 1500 TL adli para cezası olduğu, bozmadan sonra, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2014/507 Esas ve 2016/1237 Karar sayılı ilamında da "Zincirleme suça dâhil olan bir suçtan bu durum gözetilmeksizin mahkumiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak mahkemece; kesinleşen hükme konu eylem de gözönüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulmalı, kesinleşen hükümdeki ceza sonuç cezadan indirilmeli, böylece yargılaması devam eden suça ilişkin ceza belirlenmelidir." şeklinde ifade edildiği üzere kesinleşmiş davadan bağımsız olarak temel ceza belirlenip bu ceza üzerinden TCK’nin 43. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle belirlenen cezadan evvelce kesinleşen cezanın mahsubu ile infazın tespit edilen ceza üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerekirken, netice ceza belirtilmeden evvelki verilen cezanın mahsubuna karar verilmekle yetinilerek infazda tereddüte neden olacak şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümde bulunan "...MAHSUBUNA" ibaresi hükümden çıkartılarak yerine "gereği" ibaresinden sonra gelmek üzere "mahsubu ile sanığın neticeten 7 ay 15 gün HAPİS ve 360 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" ibaresinin eklenmesi suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.