Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1883 Esas 2013/2317 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1883
Karar No: 2013/2317
Karar Tarihi: 22.03.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1883 Esas 2013/2317 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/1883 E.  ,  2013/2317 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Helvacılar köyü çalışma alanında bulunan 441,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz yol vasfıyla tespit harici bırakılmıştır. Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece taşınmazın paftasında yol olarak bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava, kadastrodan öncesi zilyetliğe dayanılarak açıldığına göre tescili istenen taşınmazın öncesinin yol olup olmadığının ve kadastro tespitine kadar davacının taşınmaz üzerinde en az 20 yıl süre ile zilyet olup olmadığının belirlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle taraflara varsa delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınmalı, ondan sonra mahallinde keşif yapılmak suretiyle taşınmazın öncesinin 13 parsel ile 79 ve 29 parsel arasından devam eden yolla birlikte kadim yol olup olmadığı iddia edildiği gibi, dava dışı 132 ada 26 sayılı parselle birlikte kullanılıp, kullanılmadığı, kullanılıyor ise kullanım şekli, süresi belirlenerek 132 ada 26 sayılı parselin kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar bu taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve tüm deliller değerlendirilerek soncuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek ve davanın kadastrodan sonraki nedene dayalı olduğu kabul edilmek suretiyle dosya kapsamına uymayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.