Esas No: 2020/2237
Karar No: 2022/4318
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/2237 Esas 2022/4318 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, katılanın fotoğraflarını izni olmaksızın çekerek katılanın özel hayatının gizliliğini ihlal etmekle suçlanmıştır. Sanık, bazı fotoğrafların ise katılanın rızası dahilinde çekildiğini iddia etmiştir. Asliye Ceza Mahkemesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın beraatına karar vermiştir. Ancak, yerel mahkemenin verdiği karar, dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçeler içerdiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Bu nedenle, Mahkeme kararı bozularak sanık hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği belirtilmiştir. Verilen karara göre, suçun işlenmesi halinde TCK’nın 136/1. maddesi ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçuna karşı yasal işlem yapılması gerektiği ifade edilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : CMK’nın 223/2-b maddesi gereğince beraat
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan ... ve katılanın eşinin birlikte oturduğu evin bulunduğu mahalleye taşınan sanık ...’in, katılanın eşinin kalorifer kazanını satmak için kendisi ile görüştüğü esnada katılanı görüp, bir müddet sonra, katılanı takip ederek, onun izni olmaksızın fotoğraflarını çektiği ve daha sonra da bu fotoğrafları katılanın ve kayınbabasının evinin önüne zarf içerisinde bıraktığı iddialarına dayalı olarak, sanık hakkında TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kamu davası açıldığı olayda;
Sanığın, duruşmanın 14.11.2014 tarihli ilk oturumundaki, “…Dosyada bulunan fotoğraflardan bir kısmı müşteki ile beraber ikimiz beraberce pikniğe gittiğimiz bir gün müştekinin bilgisi ve rızası dahilinde çekilmiş fotoğraflardır. Bu fotoğrafta müşteki benim aracımın dışında sağ elinde cep telefonu ile sol kolu pardesüsünün içinde konuşurken görülmektedir. Yine kucağında bebekle görüldüğü dört adet fotoğrafta ise bir gün torununu sağlık ocağına götürecekti, ben kendisini şoförü olduğum servis minibüsü ile götürmüştüm. Servis aracında iken müştekinin rızası ile sözkonusu fotoğrafı çekmiştim. Yine o fotoğraflardan bir tanesinde müştekinin sırttan karayolunda yürürken bir fotoğrafı vardır. Bu fotoğraftan önce ben kendisini annesine bırakmıştım. Kendisini sevdiğimden dolayı benden ayrılıp yolda yürürken bu şekilde fotoğrafını çekmiştim… ben beyaz bir zarf içerisinde sözkonusu fotoğrafları müştekinin kayınpederi ile birlikte kalmakta olduğun evin önüne bıraktım. Bırakmamın sebebi müştekinin benimle birlikte olduğunu kocasının anlaması, onun kocasından boşanarak benimle evlenmesini sağlamak içindi…” biçimindeki kısmi ikrarı içeren savunması, aynı oturum beyanı alınan katılanın, “…Tarafıma gösterdiğiniz fotoğraflardan elimde telefon araç kapısının dışında ayakta dururken sanığın çektiği anlaşılan fotoğrafın ne zaman çekildiğini ben hatırlamıyorum…” şeklindeki kaçamaklı ifadesi, katılanın eşi olan tanık İsmail, tarafların komşusu olan tanıklar Mehmet ve Hasan’ın katılana ait fotoğrafları kendi kapılarının önünde ya da sokak üzerinde yere dağılmış şekilde gördüklerine dair anlatımları, iddiaya konu fotoğrafların, katılanın sürekli denetim ve gözetim altına alınması sonucu elde edilmiş ve/veya onun başkalarınca görülmesini istemeyeceği özel hayatının gizliliğini ihlal edecek görüntüler niteliğinde olmaması hususları, dosyada mevcut diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; sanık tarafından, katılana ait kişisel veri niteliğindeki fotoğrafların, katılanın, rızası dahilinde çekilmiş olsun ya da olmasın, rızasına aykırı şekilde başkalarının görgüsüne sunulması nedeniyle sanığa yüklenen ve sübut bulan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle sanık hakkında beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.