8. Hukuk Dairesi 2015/16011 E. , 2017/5640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, katılma alacağı, değer artış payı alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı-davalı ... vekili, evlilik birliği içinde iki adet taşınmaz satın alınarak davalı adına tescil edildiğini ve TMK ilgili hükümleri gereği edinilmiş mallar üzerinde eşlerin yarı oranda hak sahibi bulunduğunu açıklayarak öncelikle davalı adına olan tapu kayıtlarının 1/2 iptali ile davacı adına tescili, bu talep mümkün görülmediği takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 10.000,00 TL alacağın faiziyle bilikte tahsilini talep etmiş, 09.03.2015 tarihli harcını yatırdıkları dilekçe ile talep miktarını 46.904,00 TL olarak arttırmıştır. Karşı dava yönünden, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı-davacı ... Yurtkul vekili, karşı dava dilekçelerinde evlilik birliği içinde karşı davalı erkek adına 1 adet kamyonet ve 3 adet motorsiklet satın alındığını belirterek edinilmiş mal olan bu araçlar yönünden 1/2 hisselerinin karşı davacı adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde keşif sonucu belirlenecek değerlerinin yarısı tutarında alacağın faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, harca esas değer 10.000,00 TL olarak bildirilmiştir. Asıl dava yönünden taşınmazların davalı kadının evlilik öncesi birikimleri ve ailesinin maddi katkısı ile satın alındığını, davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden tapu iptal tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulü ile 46.904,00 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karşı dava yönünden davanın kısmen kabul ile kısmen reddine, tescil iptal talebi ile 1999 model motorsiklet çalınmış olduğundan bu araca ilişkin talebin reddine, diğer iki motorsiklet ve kamyonet yönünden toplam 9.800,00 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsili ile karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, her iki taraf vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-a- Davacı-davalı ... vekilinin asıl dava yönünden diğer temyiz itirazlarına gelince,
Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Somut uyuşmazlıkta tasfiyeye konu edilen 294 parsel ve 303 parsele kayıtlı taşınmazlar eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 21.02.2003 tarihinde satış yolu ile davalı kadın adına tescil edilmiştir. Edinilmiş mal niteliğindeki taşınmazlara ilişkin katılma alacağının belirlenmesinde karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri yerine karardan yaklaşık 2 sene önce gerçekleştirilen keşif tarihi itibariyle değerler esas alınmıştır. Katılma alacağının belirlenmesinde yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri, başka bir ifade ile karar tarihine en yakın tarihteki değerinin temel alınması gereklidir. Bu halde Mahkemece aradan geçen zaman da dikkate alınarak yeniden bir ... mühendisi, bir emlakçı ve bir de mülk bilirkişisinden oluşan heyet marifetiyle yapılacak keşif sonucunda taşınmazın mal rejiminin tasfiye tarihi olan karar tarihine en yakın tarihteki değeri belirlendikten sonra katılma alacağı hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
b- Davacı-davalı ... vekilinin karşı dava yönünden diğer temyiz itirazlarına gelince,
Mahkemece, karşı dava konusu 2004 model kamyonet yönünden karşı davacı lehine hem katılma alacağı hem de değer artış payı alacağına hükmedilmiştir. Araçlara ilişkin kayıtlar incelendiğinde tasfiyeye konu kamyonetin 12.03.2004 tarihinde karşı davalı erkek adına satın alındığı anlaşılmaktadır Karşı davacı kişisel malı olan araç satımından gelen paranın kamyonet alınırken kullanıldığını savunmuş ise de dosya kapsamından söz konusu kişisel mal olan 1994 model doğan marka aracın davaya konu kamyonet alındıktan sonraki bir tarih olan 27.01.2005 tarihinde devredildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının kişisel malı ile katkıda bulunduğu dosya kapsamından ispatlanamadığınagöre kamyonet yönünden sadece katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalı-davacı ... vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazlarına gelince,
Tasfiyeye konu edilen 2007 ve 2004 model motosikletler ile 2004 model kamyonet eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde karşı davalı erkek adına satın alınmıştır. Edinilmiş mal niteliğindeki araçlara ilişkin katılma alacağının belirlenmesinde karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri yerine karardan yaklaşık 2 sene önce gerçekleştirilen keşif tarihi itibariyle değerler esas alınmıştır. Katılma alacağının belirlenmesinde yukarıda açıklandığı üzere araçların tasfiye tarihindeki değeri, başka bir ifade ile karar tarihine en yakın tarihteki değerinin temel alınması gereklidir. Bu halde, mahkemece aradan geçen zaman da dikkate alınarak yeniden resen seçilecek makine mühendisi bilirkişi marifetiyle yapılacak keşif sonucunda araçların mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihindeki nitelikleri gözetilerek mal rejiminin tasfiye tarihi olan karar tarihine en yakın tarihteki değeri belirlenerek karşı davacının katılma alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2-a) ve (2-b) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı-davalı ... vekilinin, (3) nolu bentte gösterilen nedenle davalı-davacı ... vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, her iki taraf vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 18.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.