Esas No: 2001/669
Karar No: 2001/3103
Karar Tarihi: 24.09.2001
Danıştay 10. Daire 2001/669 Esas 2001/3103 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, davacı şirket tarafından yayınlattırılan reklamın durdurulması ve aynı yöntemle düzeltilmesinin istenilmesine ilişkin işlemin iptaline ilişkin kararın temyizen incelenip bozulmasını istemiştir. Danıştay Onuncu Dairesi, işlemin dava konusu edilemeyeceği ve adli yargının görevine giren bir uyuşmazlık olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur. Kanunlar açısından incelendiğinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'nın 23. ve 26. maddelerine göre, idari para cezasına yönelik itirazların dışında, bu yasanın uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığın görülmek ve çözülmek üzere idari yargının görevi dışında olduğu belirtilmiştir. 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davalı idarenin temyiz istemi kabul edilmiş ve … İdare Mahkemesi'in kararı bozulmuştur.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2001/669
Karar No : 2001/3103
Temyiz Eden (Davalı) : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı - ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirket tarafından yayınlattırılan reklamın durdurulmasının ve aynı yöntemle düzeltilmesinin istenilmesine ilişkin işlemin iptaline karar veren ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde bulunmadığı öne sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 2577 sayılı Yasa hükümleri ve idari yargıda açılan iptal davalarının niteliği gereği, kesin olmayan ve yürütülmesi zorunlu bulunmayan, başka bir deyişle ilgililerin hukukunu doğrudan etkilemeyen, onların hak ve yükümlülüklerinde değişiklik yaratmayan işlemlerin dava konusu edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Dava konusu işlem, konu adli yargı yerine intikal ettirilmeden tükekilmesi gereken yasal bir usulün yerine getirilmesi niteliğinde olup, bildirimden öteye bir sonuç doğurmayan, bu aşamada davacının hukukunu doğrudan etkilemeyen icrai niteliği bulunmayan bir işlemdir.
Bu nedenle işin esasına girilmeden, davanın incelenmeksizin reddi gerektiğinden işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 25/3 üncü maddesinde "... Bakanlık ayrıca ticari reklam veya ilanın durdurulması ve/veya aynı yöntemle düzeltilmesini ilgililerden ister. Bu isteğe rağmen 16 ncı maddeye aykırılığın devam halinde Bakanlık ticari reklam veya ilanın durdurulması ve/veya aynı yöntemle düzeltilmesi talebi ile tüketici Mahkemelerine başvurabilir" hükmü mevcuttur.
Dava konusu işlem, bakanlıkça 16 ncı maddeye aykırılık teşkil ettiği belirlenen reklamın durdurulması ve aynı yöntemle düzeltilmesi yönünde Tüketici Mahkemesine başvurmaya hazırlık teşkil edecek nitelikte bir işlemdir. 2577 Sayılı Yasa hükümleri ve idari yargıda açılan iptal davalarının niteliği gereği, kesin olmayan ve yürütülmesi zorunlu bulunmayan işlemin dava konusu edilmesine olanak bulunmamakta olup, bu aşamada adli yargı yerinin görevine giren bir uyuşmazlık da yoktur.
Bu nedenle işin esasına girilmeden davanın incelenmeksizin reddi gerektiğinden işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacı şirket tarafından yayınlattırılan reklamın durdurulmasının ve aynı yöntemle düzeltilmesinin istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesince, 4077 sayılı Yasa'da idari para cezası dışında reklam durdurma ve düzeltme cezası şeklinde bir ceza öngörülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23.maddesinde, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı, 26.maddesinin ikinci fıkrasında ise, bu Kanunda düzenlenen her türlü para cezasının idari nitelikte olduğu, bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Bu durumda, idari para cezasına yönelik itirazlar dışında, 4077 sayılı Yasa'nın uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığın görüm ve çözümü idari yargının görevi dışında kaldığından, dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davayı görev yönünden reddetmesi gerekirken, esasına girerek inceleyen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, 2577 sayılı Yasa'nın 49. maddesi uyarınca davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 24.9.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.