Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/399
Karar No: 2021/1946
Karar Tarihi: 27.04.2021

Danıştay 10. Daire 2021/399 Esas 2021/1946 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/399
Karar No : 2021/1946

DAVACI : … Federasyonu
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : 12/12/2020 tarih ve 31332 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sığır Karkasının Sınıflandırılmasına Dair Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinin "ziraat mühendisi" ibaresine, "Karkas Sınıflandırma Komisyonunun yapısı" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının da "Ziraat Mühendisleri Odası'nın da Komisyonda temsilci bulunduracağına" ibaresine yer verilmemesi nedeniyle eksik düzenleme içerdiğinden bahisle yürütmesinin durdurulması ve iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik düzenlemesi ile sığır karkasının sınıflandırılması konusunda yalnızca veteriner hekimlerin yetkilendirildiği, bu konuda uzman olan ziraat mühendislerine Yönetmelik kapsamında yer verilmesi gerektiği, ziraat mühendislerinin karkas sınıflandırma komisyonunda da temsil edilmesi gerektiği, ziraat mühendislerini kapsam dışında bırakmanın gerekçesinin olmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından davanın öncelikle husumet, derdestlik, kesin hüküm, zamanaşımı ve İYUK 14. maddesi yönlerinden incelenerek hukuka aykırılık tespit edilmesi halinde usulden reddi gerektiği, dava konusu düzenlemelerin mevzuata uygun olarak tesis edildiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı federasyonun, üyesi olan derneklerin ayrı ayrı dava açabileceği düzenlemelere karşı dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendi yönünden incelenerek gereği görüşüldü:


İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı; "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, davacının, iptali istenen işlem yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İptal davaları, idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören kanun koyucu, iptal davaları için menfaat ihlalini, subjektif ehliyet koşulu olarak getirmiştir.
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olması dolayısıyla idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir. Nitekim; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda subjektif ehliyet koşulunun, bu durum dikkate alınarak yorumlanması gerektiğine ilişkin Danıştay kararları yerleşik içtihat niteliği kazanmıştır.
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin; ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Aksi hâlde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 96. maddesinde, federasyonların, kuruluş amaçları aynı olan en az beş derneğin, amaçlarını gerçekleştirmek üzere üye sıfatıyla bir araya gelmeleri suretiyle kurulacağı, her federasyonun bir tüzüğünün bulunacağı; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, üst kuruluşun, derneklerin oluşturduğu tüzel kişiliği bulunan federasyonları ve federasyonların oluşturduğu konfederasyonları ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
Yasal çerçevesi sendika konfederasyonlarına benzeyen bir üst kuruluş olan dernek federasyonlarının, üyesi olan derneklerin ayrı ayrı dava açabilecekleri düzenlemelere karşı dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı Federasyon tarafından, ziraat mühendislerinin haklarının ihlal edildiğinden bahisle, Sığır Karkasının Sınıflandırılmasına Dair Yönetmeliğin ilgili kısımlarının eksik düzenlendiği ileri sürülerek iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bakılan uyuşmazlıkta en az beş derneğin bir araya gelerek oluşturduğu davacı Federasyonun, kendi tüzel kişiliğine yönelmeyen dava konusu Yönetmeliğin ilgili kısımlarının iptalini istemekte doğrudan bir menfaati bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı federasyonun dava açma ehliyeti bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davanın EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2- Ayrıntısı aşagıda gösterilen … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3- Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4- Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının ise istemi halinde davacıya iadesine,
5- Kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 27/04/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


(X)-KARŞI OY :

Davacı … Federasyonunun Tüzüğü incelendiğinde; Federasyon'un, hayvancılık ve hayvansal üretim ile ilgili alanlarda toplum yararına çalışma amacıyla kurulduğu ve mahkemelerde dava açabileceği, bu nedenle açılan davalarda da taraf sıfatına sahip olabileceği anlaşılmaktadır.
Buna göre, 12/12/2020 tarih ve 31332 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sığır Karkasının Sınıflandırılmasına Dair Yönetmeliğin ilgili kısımlarının, Federasyona üye derneklerin ve bu derneklerin korumaya çalıştığı ziraat mühendislerinin haklarını etkilemesi nedeniyle iş bu davayı açmakta davacı Federasyonun menfaatinin bulunduğu sonucuna varıldığından, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden, davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen Daire kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi