Esas No: 2022/1650
Karar No: 2022/4300
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1650 Esas 2022/4300 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/1650 E. , 2022/4300 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK'nın 231/11. maddesi gereğince hükümlerin açıklanması;
1.Taksirle yaralama suçundan; TCK'nın 89/1, 22/362/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2.Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan; TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/3-1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarında sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK'nın 89/1, 22/3, 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis, TCK'nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair İzmir 18. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/11/2010 tarihli ve 2010/911 esas, 2010/338 sayılı kararının 13/01/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 14/12/2012 tarihinde 5846 sayılı Kanunun 71 maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hali ile manevi veya mali haklara tecavüz suçunu işlediği ve İzmir 2. Fikri ve Sinai Haklar Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 15/06/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair İzmir 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/10/2021 tarihli ve 2021/113 esas 2021/756 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24.maddesi yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü ''başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan ''Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece genel hükümlere göre yargılamaya devam edilip karar verildiği gözetildiğinde mahkemenin uygulama yapılmayacağını ilişkin takdirinin olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, açıklanan gerekçeye göre, sanığın sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine göre; kaza anından yaklaşık 7 saat sonra yapılan ölçümde 0.64 promil alkollü çıkan sanık otomobili ile seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybederek tek taraflı trafik kazasına sebebiyet verdiği ve aracında yolcu olarak bulunan ...'ın basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaralandığı olayda,
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, TCK'nın 89. maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK'nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında;
Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun yerleşmiş raporlarında 1,00 ve üzerindeki promil olarak saptanan alkol düzeyinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettirdiğini ve vücuttaki alkol oranının her saat ortalama 15 promil düştüğünün belirtildiği, kazadan yaklaşık 7 saat sonra saat 10:30 sıralarında yapılan ölçümde 0,64 promil alkollü olduğunun tespit edildiği dolayısıyla sanığın kaza anında 1,00 promilin üstünde alkollü olduğu; TCK’nın 89/1. maddesinde tanımlanan taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunun bilinçli taksirle işlense dahi anılan Kanunun 89/5. maddesi gereğince soruşturma ve kovuşturmasının şikayet tabi olduğu anlaşılmakla, yukarıda izah edildiği şekilde gerçekleşen olayda yaralanan ...'ın sanıktan şikayetçi olmadığı nazara alındığında şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle taksirle yaralama suçundan TCK'nın 73 ve CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince düşme kararı verilmesi; TCK'nın 179/3. maddesi atfıyla 179/2. maddesi uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, CMUK’un 326/son.maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.