11. Hukuk Dairesi 2017/4265 E. , 2019/3146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 29/11/2016 tarih ve 2016/568-2016/831 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davalı - karşı davada davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 16.04.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı- karşı davada davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 26.02.2009 tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca davalının Ani Med Gr. Ecz. İl. İm. İth. San. ve Tic. Ltd. Şti. deki hisselerini müvekkiline devredeceğinin, müvekkilinin de davalıya 290.000,00 TL ödeyeceğinin belirlendiğini, sözleşmenin 5. maddesi uyarınca davalının ... ve... plakalı araçları 31.12.2009 tarihine kadar şirkete devredeceğinin, devretmemesi halinde 33.000,00 TL"nin devir bedelinden düşüleceğinin kararlaştırıldığını, davalının araçları devretmediği gibi bedellerini de ödemediğini, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca dava dışı Yöndem Makine tarafından başlatılan icra dosyası borçlarının davalı tarafından ödeneceği kararlaştırılmış ise de, müvekkilinin Yöndem Makine"ye olan 12.055,00 TL borcu ödediğini, 01.12.2010 tarihinde yapılan protokol gereğince de devir bedelinin 275.000,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından 275.000,00 TL devir bedeli ve 32.500,00 TL vade farkının ödendiğini, böylece müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının üzerine düşen ödemeleri yapmadığını, davalı aleyhine başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek; asıl davada davalının icra takibine itirazının iptalini ve alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı- karşı davada davacı vekili, taraflar arasındaki protokol hükümleri nazara alındığında borçlu bulunmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş; ilk yapılan protokol ile belirlenen hisse devri bedelinin müvekkilinin yerine getiremediği edimler nazara alınarak daha sonraki protokoller ile yeniden belirlendiğini ve senet verildiğini, vade farkı tutarlarının eksik ödendiğini, Yöndem Makine"ye verilen kıymetli evrak nedeniyle rücu tahsilatı yapılıp söz konusu tutarlar imzalanan sonraki sözleşme hükümleriyle müvekkili alacağından düşüldüğü halde yeniden istenildiğini, müvekkilinin ortak olduğu 02.01.2009-21.12.2010 tarihleri arasında kâr dağıtımı yapılmadığını ileri sürerek karşı davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere vade farkı tutarları için 15.000,00 TL"nin tahsiline, rücu alacağı olarak 1.000,00 TL"nin tazminine, ödenmeyen gelir veya hisse payı için de 1.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; tarafların aynı konuda birden fazla sözleşme imzaladıkları, 26.02.2009 tarihli protokolde davalının 290.000,00 TL bedel ile hissesini davacıya devretmek yanında, iki adet aracın şirkete devri ve şirket aleyhine devam eden Sarıyer İcra Müd.nün 2008/5371-5372 sayılı dosya borcunu ödemeyi taahhüt ettiği, 01.12.2010"da imzalanan sonraki protokolde ise davalının borç ve edimlerinden bahsedilmeyip hisse bedelinin öncekinden farklı olarak 275.000.- TL"ye düşürüldüğü, ancak önceki protokoller ile davalıya yüklenen ek edim ve taahhütler yönünden davalıyı borçtan kurtarıcı bir ifadeye yer verilmediği, 26.02.2009 tarihli protokol ile davalıya yüklenen borç ve edimlerin taraflar arasında hazırlanan sonraki protokol ile açıkça ortadan kaldırılmadıkça varlığını sürdürmeye devam edeceği, davacının 45.055,00 TL asıl alacak yönünden talebinde haklı olduğu, davalının 02.08.2011 tarihinde temerrüde düştüğü, bu tarihten itibaren takip tarihine kadar işlemiş faizin 688,78 TL olduğu, mahkemenin 13.03.2014 tarihli ilamı ile karşı davanın reddine karar verildiği ve hükmün karşı davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, icra takibine davalının itirazının 45.055,00 TL asıl alacak, 688,78 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, itirazın iptaline karar verilen toplam tutar üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, reddedilen miktar için davalı vekilinin icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı- karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı- karşı davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı- karşı davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalı - karşı davada davacıdan alınıp asıl davada davacı karşı davada davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.342,76 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı - karşı davada davacıdan alınmasına, 18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.