16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/808 Karar No: 2020/3002 Karar Tarihi: 24.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/808 Esas 2020/3002 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen hükümlerin istinaf başvurusunu esastan reddetti. Örgüte üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu belirtildi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında suç tarihinin yanlış yazılmasının düzeltilebileceği kabul edildi. Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmediğinden hüküm kurulması sonuca etkili olmadı. Yargılama sürecinde yapılan usuli işlemlerin kanuna uygun olduğu, iddia ve savunmaların eksiksiz sergilendiği, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin verilere dayandırıldığı belirtildi. Kanun maddeleri ise şu şekilde: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2020/808 E. , 2020/3002 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereği kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında suç tarihinin yakalama tarihi olan “27.06.2018” yerine “15.07.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir. Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilmeden hüküm kurulması, dosyadaki diğer delillerin suçun sübutu açısından yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.