11. Ceza Dairesi 2016/4355 E. , 2019/470 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanık hakkında 2009 yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
Suça konu 2009 yılına ait sahte faturaların gelir vergisinde kullanılması nedeniyle, gerekçeli karar başlığına 31.12.2009 şeklinde yanlış yazılan suç tarihinin 16.03.2010 olarak Mahkemesince düzeltilmesi;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekili ve sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanık hakkında 213 sayılı VUK"nin 359/b ve 5237 sayılı TCK"nin 43. maddeleri uyarınca hükmedilen 3 yıl 9 ay hapis cezasından TCK"nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken hapis cezasının "3 yıl 1 ay 15 gün" yerine "2 yıl 13 ay 15 gün" olarak yanlış hesaplanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK’nin 62. maddesinin uygulandığı kısımdaki “2 yıl 13 ay 15” ibaresi çıkartılıp yerine “3 yıl 1 ay 15 gün” ibaresi yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık hakkında 2010 takvim yılında ... tarafından kullanılan sahte faturaları temin ettiği iddiası nedeniyle verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekili ve sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Suç konusu 2010 yılına ait sahte faturaların gelir vergisinde kullanılması nedeniyle, gerekçeli karar başlığına suç tarihinin 16.03.2011 olarak yazılması gerektiğinin dikkate alınmayarak yanlış yazılması,
2-213 sayılı VUK"nin iştirak başlıklı 360. maddesinde "Birden fazla kişi 359. maddede sayılan fiillerin icrasına iştirak ettikleri takdirde fiili irtikap edenlerden veya doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlardan her biri maddi menfaat gözetmek şartıyla, o fiile mahsus ceza ile cezalandırılır. Söz konusu fiilleri işlemeye azmettirenlere de aynı cezalar hükmolunur. Bu fiillere maddi menfaat gözetmeksizin iştirak edenlere fiile mahsus cezanın yarısı hükmolunur." şeklindeki düzenleme ile TCK"nin iştirak hükümlerini düzenleyen 39. maddesi uyarınca suça iştirak edenler, yardım eden konumunda ise yarı oranında cezanın indirileceğine ilişkin düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, suça iştirak eden suç ortaklarının suçun işlenmesinde menfaatinin bulunmadığı tespit edilirse ve suça iştirak eden yardım eden konumunda ise 213 sayılı VUK"nin 359. maddesi uyarınca belirlenen temel ceza, TCK"nin 39. maddesi uyarınca yarı oranında indirilecektir. Suça iştirak edenin suçun işlenmesinde menfaatinin bulunmadığından ayrıca VUK"nin 360. maddesi gereğince cezası tekrar yarı oranında indirilecektir. Böylece ilk başta belirlenen temel ceza, iki kez yarı oranında indirilerek dörtte birine düşecektir.
Somut olayda, sanığın, ..."a 2010 takvim yılında temin ettiği sahte faturaların, Ömer tarafından vergi indiriminde kullanılmasında, sanığın suçtan yarar sağladığına ilişkin delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında 213 sayılı VUK"nin 359/b maddesi uyarınca belirlenen temel cezanın, TCK"nin 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatı nedeniyle cezası yarı oranında indirildikten sonra, 213 sayılı VUK"nin 360. maddesi uyarınca da cezasında ikinci kez indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayin edilmesi,
3-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli,2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-5271 sayılı CMK"nin 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca, hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Hakkında takdiri indirim uygulanarak cezası ertelenen sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 16.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.