7. Hukuk Dairesi 2015/7015 E. , 2016/6890 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, davalının ..... 5. İcra Müdürlüğünün 2013/856 takip nolu dosyası ile ilamsız takibe konu ettiği 57.713,10 TL alacakla ilgili davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, kötüniyetli takip nedeniyle asıl alacağın %20"si oranında kötüniyet tazminatının ve bu takip nedeniyle avukatına vekalet sözleşmesi ile ödediği 10.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının işçisi olduğunu ..... 6. İcra Müdürlüğünün 2013/3737 takip nolu dosyası ile kambiyo senedine mahsus takip yaptığını, borca ve faize itiraz etmesi üzerine ..... 1. İcra Hukuk Mahkemesince faize yapılan itirazın kısmen kabul edildiğini, davacıya bu senetler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasının görevsizlikle sonuçlandığını, icra dosyasına senet karşılığı borç bedelini ödemek zorunda kaldığını, ihtiyati tedbir kararına rağmen davacının ödenen parayı icradan tahsil etmesi nedeniyle geri almak için ilamsız takip yoluna başvurduğunu, takibin kesinleştiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davalının icraya ödediği parayı geri alabilmek için icra takibi yapamayacağı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüyle, takibe konu alacağın %20"si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vekalet ücretine ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalıya ait özel hastanede doktor olarak çalıştığı, davacının davalının verdiği 15 adet herbiri 5.271,00 TL bedelli bonoyu tahsil için icra takibi yaptığı, davalının senet bedellerini icra veznesine ödeyip Asliye Hukuk Mahkemesine menfi tespit davası açtığı, icraya ödediği paranın davacıya ödenmemesi için teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı aldığı, ancak paranın önceki tarihte vezneden çekilmesi nedeniyle ihtiyati tedbir kararının uygulanamadığı, ..... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/856 Esas nosunda görülen davada taraflar işçi ve işveren olup davaya bakmaya İş Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik karar verildiği, verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. H.D."nin 23/12/2013 günlü kararı ile onandığı, davalının süresi içinde görevli mahkemeye başvurmadığı, bu defa davaya konu ilamsız takip yoluna başvurarak icra yoluyla ödediği paranın davacıdan tahsilini istediği, ödeme emrine davacının süresi içinde itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, ancak davacının icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemi iptal ettirdiği ve açtığı bu dava ile de borçlu bulunmadığının tespitini istediği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının icra yoluyla ödediği (15 adet bono bedeli+faiz) 57.713,10 TL için başlattığı icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığıdır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davalının davacıya verdiği 15 adet her biri 5.271,00 TL bono nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Davacı bu bonoların ücret alacağına karşılık verildiğini, davalı ise davacıya olan ücret borcunun birikmesi üzerine davacının bankadan çektiği faiziyle birlikte toplam 94.878,00 TL tutan kredi borcunu (18 ay x 5.271,00 TL) üstlendiğini ücret borcunu bu şekilde ödediğini ileri sürerek bu bonolar nedeniyle borçlu olmadığını, icraya ödemek zorunda kaldığı bu parayı borçlu olmadığından geri alabilmek için ilamsız takip yaptığını, davacıyı bedelsiz senedi takibe koyması nedeniyle C. Başsavcılığına şikayet ettiğini ileri sürmektedir.
Yapılacak iş, ..... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2013/17672 soruşturma nolu, ..... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/856 Esas nolu, ..... 1. İş Mahkemesinin 2013/1089 Esas nolu dosyalarını, davacının ..... ... Şubesinden kullandığı davalı tarafından taksitleri ödenen krediye ilişkin dosyayı ve taraflar arasında düzenlendiği iddia olunan 16/09/2011 tarihli taahhütnameyi getirterek ve tüm deliller bir arada değelerlendirilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının kötüniyet tazminatına ilişkin temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.