Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5542 Esas 2012/6664 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5542
Karar No: 2012/6664
Karar Tarihi: 10.05.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5542 Esas 2012/6664 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı şirket, mera vasfında olan taşınmazlardaki kaynak suyunu kiralayarak tesis kurmuş, ancak haksız tecavüz iddiasıyla mahkemeye gitmiştir. Davalı idare, taşınmazların kuru mülkiyet hakkının Hazine'ye, yararlanma hakkının köy ve belediyelere ait olduğunu belirterek davayı reddetmiştir. Mahkeme davayı kabul etmiş, fakat Yargıtay, mera ve harman yeri niteliğindeki taşınmazlarda tasarruf hakkı bulunmayan davalı idareye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini belirtmiştir. Kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Mera Kanunu'nun 4. maddesi, meraların kullanma hakkının devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu belirtir. Meranın özel mülkiyete geçirilmesi, amacı dışında kullanılması, sınırlarının daraltılması mümkün değildir.
Harman yeri, köy halkının tümünün yararlandığı harman yapılmak üzere yetkili merci tarafından tahsis edilen ya da kadim kullanma biçimi harman yeri olan köy orta malı taşınmazdır. Harman yerlerinin yararlanma hakkı ilgili köy ve belde halkına ait olsa da kuru mülkiyeti devlete aittir. Harman yerlerinin özellikleri mera, yaylak ve kışlakların özelliklerinden farklı değildir.
14. Hukuk Dairesi         2012/5542 E.  ,  2012/6664 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.12.2009 gününde verilen dilekçe ile meraya haksız elatmanın olmadığının tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı... ve Meşrubat Ltd. Şti. dava konusu ... mahallesi 759 ve 764 parsel numaralı taşınmazlardaki kaynak suyunu kiralayarak tesis kurduğunu, ... Kaymakamlığının 06.11.2009 tarihli kararı ile meraya haksız tecavüzlerinin bulunduğundan men kararı verildiğini fakat kira sözleşmesinden kaynaklanan üstün haklarının olduğunu, haksız tecavüzlerinin olmadığını belirterek muarazanın giderilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın mera vasfında olduğunu, davacı ile yapılan kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesine göre meralar kullanma hakkı bir veya birden çok köye veya belediyeye bırakılan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir. Meranın özel mülkiyete geçirilmesi, amacı dışında kullanılması, sınırlarının daraltılması olanaklı değildir.
    Harman yerleri, köy halkının tümünün yararlandığı harman yapılmak üzere ya yetkili merci tarafından tahsis edilen ya da kadim kullanma biçimi harman yeri olan köy orta malı taşınmazlardandır. Bu gibi yerlerin yararlanma hakkı ilgili köy ve belde halkına ait ise de kuru mülkiyeti devlete aittir. Yine belirtilmelidir ki, harman yerlerinin özellikleri mera, yaylak ve kışlakların özelliklerinden farklı değildir.
    Somut olayda, dava konusu ... mahallesi 759 parsel numaralı taşınmaz harman yeri niteliği ile ... köy tüzelkişiliği, 764 parsel numaralı taşınmaz ise mera niteliği ile Hazine adına kayıtlıdır. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden ... köyünün 22.03.2008 tarihinde ... belediyesine mahalle olarak bağlandığı görülmektedir. Meraların ise kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir. Davalı idare kanundan doğan bir görevini yerine getirmiştir. Davacı şirketin kira sözleşmesinden kaynaklanan üstün hakkının olduğuna ilişkin talebi, meraların kuru mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ve yararlanma hakkı olan ... belediyesi aleyhine açacağı ayrı bir davanın konusu olabilir. Bu itibarla mera ve harman yeri niteliğindeki taşınmazlarda tasarruf hakkı bulunmayan davalı idareye karışı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken esastan incelenerek sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 10.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.