10. Hukuk Dairesi 2014/24460 E. , 2015/19940 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
15.03.1994 günü itibarıyla 5434 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine emekli aylığı bağlanan davacının 11.05.2010 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı serbest avukat olarak çalıştığının davalı Kurumca belirlenmesi üzerine hakkında 01.02.2012 günü itibarıyla sosyal güvenlik destek primi yönünden tescil işlemi yapılıp borç tahakkuk ettirilerek aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmaya başlandığı anlaşılmakta olup anılan kesinti işleminin iptaline ilişkin olarak işbu dava açılmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinin (I) numaralı bendinde, Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan esnaf ve sanatkârlar ile diğer bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanların bu Kanun kapsamında sigortalı sayılacakları belirtilmiş, “Sosyal güvenlik destek primi” başlığını taşıyan Ek 20. maddesinin 3. fıkrasında, diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve malûllük aylığı bağlananlardan, 24. maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen kapsamda çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları ayı izleyen ay başından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil sosyal güvenlik destek primi ödeyecekleri, sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerin Kuruma yazılı bildirimde bulunmak zorunda oldukları, bildirimde bulunmayanlar ile Kurumca belirlenemeyenlerden sosyal güvenlik destek priminin hesaplanarak tahsil edileceği açıklanmış olup fıkrada yer alan “diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık … aylığı bağlananlardan” ibareleri, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında tahsis edilen emekli aylığını da kapsamaktadır.
Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 14. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanların, vazife malûllük, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği, ancak, bu Kanunun 4/1-(b) maddesi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümlerin uygulanacağı bildirilmiş, söz konusu Geçici maddeye 6270 sayılı Kanunun 01.02.2012 günü yürürlüğe giren 14. maddesiyle eklenen 4. fıkrada ise, 2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanuna göre emekli olup yine bu tarihten önce serbest avukatlık veya noterlik yapanların aylıklarından bu maddenin 1. fıkrasının (b) bendi hükümlerine göre sosyal güvenlik destek primi kesileceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında beliren maddi ve hukuki olgular karşısında dava değerlendirildiğinde, 01.10.2008 tarihinden önce kendisine 5434 sayılı Kanun gereğince emekli aylığı bağlanan davacının 1479 sayılı Kanunun 24/I maddesi kapsamında kendi adına ve hesabına bağımsız olarak vergi kaydına tabi çalışmaya başlaması üzerine hakkında 1479 sayılı Kanunun Ek 20/3. maddesinin uygulanması gerektiği ve buna göre aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmasına yönelik Kurum işleminin yerindeliği belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.