Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5686 Esas 2012/6652 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2010 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men"i ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Milli Savunma Bakanlığı adına tahsis edilmiş olan 1567 ada 129 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale iadesi istemine ilişkindir.
Milli Savunma Bakanlığı adına protokol yapma yetkisi verilen İstanbul Merkez Komutanlığı tarafından, 05 Mayıs 2006 tarihli protokol ile Kapılar Askeri İnzibat Karakolu binası davalı Türkiye Emekli Subaylar Derneğine, eğitim ve sosyal faaliyetlerde kullanılması amacı ile tahsis edilmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı derneğin protokol gereğince teslim edilen taşınmazda amaca aykırı faaliyetinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Öncelikle, davacı idarenin aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulmalıdır. Çünkü, bir dava gerçek hak sahibi tarafından gerçek davalıya yöneltilirse başarıyla sonuçlanabilir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı, Milli Savunma Bakanlığı adına tahsis edilmiş olduğundan bahsedilmektedir. Halbuki; dava
konusu 1567 ada 129 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydında İstanbul Belediyesi adına kayıtlı olup tapu kaydına da tahsis işlemi şerh edilmemiştir. Ayrıca dosya içerisinde 1567 ada 129 parsel sayılı taşınmazın maliki İstanbul Belediyesi"nin davacı idareye taşınmazı tahsis ettiğine dair bir belge de bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.