5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4286 Karar No: 2017/10406 Karar Tarihi: 10.04.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/4286 Esas 2017/10406 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/4286 E. , 2017/10406 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ...köyü 829, 830, 831 ve 832 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Taşınmazın değeri hesaplanırken; idarece yapılan kıymet takdirinde münavebe ürünü olarak, buğday ve nohut ürünlerinin alındığı; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise münavebe ürünlerinin buğday ve fiğ olarak tercih edildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu ilçede yetiştirilen ürünlerin verim, satışı fiyatı ve maliyetini gösteren ilçe tarım müdürlüğüne ait çizelgede de nohut ürünü mevcut olduğu halde, bu ürün münavebeye alınmadan tanzim edilen rapora göre hüküm kurulması, 2)Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 olarak kabulü ile az bedel tespiti, 3) Davalılar arasında adı geçen ...’ün dava konusu taşınmazda malik olmadığı gibi, tapu maliklerinin de mirasçısı olmadığı anlaşıldığından, bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmemesi, 4)Davanın niteliği gereği her iki taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.