5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8685 Karar No: 2017/10403 Karar Tarihi: 10.04.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/8685 Esas 2017/10403 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/8685 E. , 2017/10403 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ... Köyü 421 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-) Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti, 2-) Dava konusu taşınmazın konumu dikkate alındığında, gelir metoduna göre belirlenen m2 birim fiyatına % 50 oranında objektif değer artış oranı uygulanması gerekirken, daha az oranda uygulanmak suretiyle az bedele hükmedilmesi, 3-) Davacı idarenin düzenlediği kıymet takdir raporunda 38 adet 2 yaşında ceviz ağacına değer biçildiği halde, mahkeme gözleminde dava konusu taşınmaz üzerinde ekili dikili bir şey olmadığı belirtilmiş ve hükme esas alınan raporda ağaç bedeline ilişkin herhangi bir hesaplama yapılmamıştır. Bu durumda çelişkinin nereden kaynaklandığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.