Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7039
Karar No: 2016/6887
Karar Tarihi: 23.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/7039 Esas 2016/6887 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işyerinde çalışan davacı, ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle iş sözleşmesini feshetmiştir. Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, yol yardımı, aylık ücret, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkeme davacının yıllık izin ücreti alacağındaki talebini kabul etmemiş, diğer taleplerin kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının talep etmediği dönemlere ilişkin yıllık izin alacağı hüküm altına alınmış ve alacaklara yasal faiz uygulanmasında hatalı işlem yapılmıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazı kabul edilerek kararın bozulması gerektiği karar bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesi iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödenmesini hükme bağlamaktadır. İşçinin işe iade davası açması durumunda, izin ücretinin talep edilip edilemeyeceği davanın sonucuna göre belirlenmektedir. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir.
7. Hukuk Dairesi         2015/7039 E.  ,  2016/6887 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle iş sözleşmesi işçi tarafından feshedildiği halde, mahkemece iş sözleşmesinin işverence feshedildiği belirtilmiş ise de bu hatanın sonuca etkili olmayacağından bozma nedeni yapılamayacağının anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalı işyerinde raportör olarak çalıştığını, sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshettiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yol yardımı, aylık ücret, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacağının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında uyuşmazlık, davacı işçinin ödenmeyen yıllık izin ücreti alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59"uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    İşçinin işe iade davası açması durumunda, izin ücretinin talep edilip edilemeyeceği davanın sonucuna göre belirlenmelidir. Gerçekten işçinin dava sonucu işe başlatılması durumunda, önceki fesih ortadan kalkmış olmakla ve iş ilişkisi devam ettiğinde 4857 sayılı Yasanın 59uncu maddesi uyarınca izin ücreti istenemez. İşçinin işe başvurusuna rağmen yasal bir aylık işe başlatma süresi içinde işe alınmaması halinde ise, işe başlatmama anı fesih tarihi olarak kabul edildiğinden, izin alacağı bu tarihte muaccel olur.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
    Somut olayda; davacı, davalı işyerinde 21/02/2006-12/03/2012 tarihleri arasında 6 yıl 19 gün çalışmış olup iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle feshetmiştir. Davacı, dava dilekçesinde 2010 ve 2011 yıllarında kullanması gereken yıllık izninin kullandırılmadığından bahisle yıllık izin alacağı talebinde bulunmuştur. Davalı işverence davacının 2010 yılında 14 gün, 2011 yılında 14 gün yasal izin süresinin kullanıldığına dair belgeler sunulmuştur. Bu durumda yıllık izin alacağının reddine karar vermek gerekirken talep bulunmayan dönemlere ilişkin yıllık izin alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.
    3-Davacı ıslah dilekçesinde türünü belirtmeyerek talep ettiği alacaklara faiz yürütülmesini istemiştir. Faizinin türü belirtilmediğinden tüm alacaklara yasal faiz talep edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda HMK 26. maddesi uyarınca talep de gözetilerek;
    Kıdem tazminatının ıslah dilekçesi ile arttırılarak hüküm altına alınan kısmına en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile tahsiline karar vermek gerekirken tümüne en yüksek banka mevduat faizi yürütülmüş olması;
    Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının ıslah dilekçesi ile arttırılarak hüküm altına alınan kısmına en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile tahsiline karar vermek gerekirken doğrudan yasal faiz yürütülmüş olması hatalıdır.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi